- 584 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BU YÜREK BENDE OLDUKÇA
Yıllar sonra Ankara’da 2012 ‘de 1 Mayıs mitingine katıldıktan sonra…
**********
Henüz birkaç tel saçım varken taranmaya müsait, bacak eklemlerim uzun oturmalardan sonra kalkmaya nazlanırken, maraton koşularım artık 50 metre yürüyüşüne dönüşmüş olsa da, sloganlar, karanfiller, işçi tulumlu güler yüzlü insanlar arasında kaybolup gitsem de, geçmişte soğuk duvarlar, küfürler, işkenceler arasında direnmiş bedenim yorgunluğunu yüzüme vursa da, yüreğimin heyecanını ve direncini hiç kimse, hiçbir şey kıramaz.
Bu yürek bende oldukça alanlar hep benim olacak.
Alnım uçsuz bucaksız bir buğday tarlası, harmanları kurutulmuş ve acısı bereketli, bitmeyen, yangınlardadır ve poyraz bekler Temmuz’da yağmur dualarıyla. Alnım, ayaklanmış, bastırılmış, susturulmuş bir ülkenin boy aynasıdır. Çizgilerinden okunur koca bir tarih, içinde neler yok ki, yenilgiler, kazanımlar, gururlar ve ille de zulümler.
İspanyol paçalı pantolonum, çift yırtmaçlı ceketim ve yılın sekiz ayı üzerimden çıkarmadığım yeşil parkamın sandıklarda bile artık izine rastlamasam da,
Bu alın bende oldukça hangi çağda olursa olsun Tiranların karşısında dik duracak.
Nice köy ve kent var gönlümün haritasında. Sınırlar ötesine taşındım çokça. Enternasyonal bilinçle dağıttım yüreğimdeki sevgiyi. “Dünyanın ucunda bir gül açılmış, efil efil esen yele merhaba” dedim en çok sevdiğim dilimle, Hallo dedim, Kalimera dedim kucaklaşırken tanrının yarattığı en kutsal varlıklarla. Sevgiyle örülsün duvarları, temelleri dürüstlük olsun dedikçe nice ihanetler ve gözyaşları gördüm ve karanlığa gömüldüm bu gümüş aydınlıklar içinde. Yazdım tarihe tanıklık etsin diye. Tökezledikçe yeniden kalktım yürüdüm üzerine çürümüşlüklerin. Toprağı kazıyarak bu kadar yol kat ettim.
Bu tırnaklar bende oldukça sevgi duvarından daha nice haksızlıklar sökülüp kazılacak.
Memleketimin en eski rüyasıdır gençliğim. Taşra otogarlarıyla dost oldum ömrümce. Bazen sürüldüm oradan oraya, bazen ben istedim bir yerlerde köklenmemeyi.
Kim öğretmişti bize akıntıya karşı kulaç atmamayı?
Bıraktık kendimizi bir ara suyun akışına. Acılarıma tuz basmayı da öğrendim. Bir tek kalbime söz geçiremedim. Yakışır mı bize aşk meşk meselesi? Bunca haksızlık varken yeryüzünde? Dedikleri zamanlarda, ne savaşlar yaşıyordum kalbimde ve inatla ne aşklar yaşıyordum masum sevgililerimle. Artık aldanacak yaşta değilim.
Bu kalp, bu yürek, bu sevgi bende oldukça daha nice aşklar yaşanacak.