Asya Kıtasında Ebruli Kelebek
Şimdi usulca örtüyor akşam üstünü
Uyanıyor gece gerile gerile acımasızca. Yine ama yine sağır dilsiz yıldızlar. Sokak lambaları altında aynı bekleyiş. Kaldırımlarda yığılmış tükenişler türemiş. Reset düğmesi bozğuna uğramış, Yine bilgisayar oyun gibi yükleniyor hüzün. Ah bu hasretin özlemin sebebi hep sen. Tüm cefası öfkeli rüzgarları yine ben. Lehçeler bulutlara sıralanmış sürükleniyor. Yine dilsiz duruyor "O" bir portre gibi sessiz. Sanki yürek taş bakışlar ölü deniz. Gözyaşlara toprak altındakiler ağladı. Esen rüzgarları bile ateşten kor sıcak. Bir özlem kokusu yüreği sarsıyor görmüyor. Alkolsüz sersenişi gökte deprem oluyor. Bir bebeğin kundakta dile gelişi gibi. Kaç duvar dile geldi bu bekleyişin kudretine. Çürüyor sesi sokak sokak volta atmaktan. Son giydiği aynı elbise bin türlü yamalı. Pembe yalanlar doldu taştı avuntu denizinde. Oysa gerçeklik kadar bir söze kanar aşk. Asya kıtaların bir öykü gibi duyuldu sevdam. Kelebeğin dokunuşu gibi dokunsam, Kelebek etkisi gibi mucizem olur musun, Y E N İ D E N... Erhan Çuhadar Sabır Gemisinin Kaptanı |
Allah razı olsun
sevda ve özlem vardı,
Hakikat vardı
o çok güzel yüreğine sağlık Üstadım
ders vericiydi,akıcı anlamlı
düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla