Efsus

Arka Kapak Yazısı   Bu kitap Suriye, İstanbul ekseninde üç gencin başından geçen olayları anlatmaktadır. Kader ağlarını örmüştür. Şam’da sürprizler, aşk ve dostlukla başlayan güzel günler Halep’te savaş ve çile dolu günlere uğradıktan sonra, güzel bir finalle İstanbul’da son bulacaktır. Hayallerinin peşinden koşan tıp öğrencileri Ali, Sahra ve Beşir’in yolları Şam’da..»»

Geleceğe genlerimi taşımamda işbirliği yapabileceğim Diğer Yarımı arayıp duruyordum. Önceden varlığından bile haberdar olmadığımız biri kapımızı çalıyordu. Bu bir tesadüf olmazdı. Kendimi tamamen onun çekim alanına kaptırmıştım. Onu görünce diğer yarımı bulduğuma inanıyordum. Onu da kaybetmeyi hiç mi ama hiç istemiyordum. Beni tamamlayacak Diğer Yarımı bulmak, hayatımın en önemli, ama en önemli..»»

Önkuzu hey! ... Önkuzu! ... Önde gider Önkuzu... Anası 'Dursun' demiş... Durmaz... gider Önkuzu.       »»

Çocuksu bir yanım vardır. Gördüğüm her hüzünlü insan karesinde boğazım düğümlenir, gözlerim dolar ve avazım çıktığı kadar ağlamak isterim. Çocuksu yanımdan gelen vicdanımın bu sesini dinlerken rüya sahillerine vurur duygularım. Gözyaşlarım kimsesiz sahillerde açan bir çiçek olur. Sevgili kokan kimsesizler ülkesinin bu gözyaşı çiçekleri ansızın sözcükler ülkesine sürgün o..»»

Aşk en çok kadının gözyaşına kıyamayan erkeğe yakışır. Hayatımızda imkansız diye bir şey yoktur aslında, bunu imkansızlaştıran insanlar vardır sadece. Mirza ve ben yeniden birlikteysek bu bizim başarımızdı. Mirza’yla ilk tanıştığımız günü dün gibi hatırlıyordum. O zaman bana bu kadar şey yaşayacağımı söyleseler inanmaz güler geçerdim. Şimdi ise o güler geçerdim dediğim ..»»

Dünya var oldukça Eksilir mi hiç Yusuf ile Züleyha  Mecnun ile Leyla Nazım ile Vera Leyl ile Deniz… Değil mi ki aşk bütün zamanlarda ve dillerde aynıdır. Yazar, Leyl ile Deniz’i buluşturamamış da, bu aşkın neyini üflemiş içimize. Bir başka kadının, Leyl’in günlüğünde, denizi, inciyi. Rumi’yi görünce hindiba çiçeği gibi üflemiş gönüllere… İnci denizdedir, toprakta ..»»

Beşinci mezitteyim en güzel yerdeyim uzun ve açık bir yol beyaz gözleri alıyor ışığını sağıyor gözbebekleri büyüyor önce bir kızım sonra diğeri doğuyor bir aşk diğerine karışıyor yaralar iyileşiyor sıcak çorba kıtır ekmekler yumuşuyor ameller sebepsiz görülüyor izleniyor bekleniyor başarı her şeyi her şeyi örtüyor her sabah bir güneş iniyor akşam olunca gidiyor her gece ..»»

İnsanlığın en karmaşık yüzyılı bir yalnızlık öyküsü. Şehirlerde, kalabalıklar arasında, bir yalnızlık aldı her yerimizi. Hayatın kalabalık ıssızlığında yapayalnız kalmışız. Zamanın, kaybetmenin, bizi terk edenlerin bilmedikleri bir şey var. Yalnızlığın o baştan çıkartıcı sesini duymaya başladığımızda, yalnızlık bize şarkılar söylediğinde, yalnızlığın tadına doyum olmadı..»»

Herşey bir rüyayla başladı. Vatan aşkıyla dopdolu Teğmen Mehmet o günlerde sık sık benim de görmekte olduğum rüyayı görüyormuş.  Bir gün  tayini Maraş’a çıkınca Mehmet’le tanıştım. O günün anısına Aşk Tepesine bir taş koydum. Arkasından sürgün yılları başladı. 6 yıl hem Mehmet’imden hemde vatanımdan ayrı kaldım. Tekrar Maraş’a döndüğümde Mehmet’imin tayinininbaşka şehre..»»