1900’lü yıların ilk çeyreği. Kızılırmak kıyısında, Anadolu’nun yarı bozkır coğrafyası Bengü Ovası’nda masum Anadolu çocuklarının, despot bir zihniyetin pençesinde, zamanın şartlarıyla, yoksullukla, Rum ve Ermeni çetelerle mücadelesinin gözünü kırpmadan okuyacaksınız.
Atabey ile Aynazik’in, sevdaları için nelerden vazgeçtiğini, aşkları uğruna hangi bedelleri ödediğini okudukça gözyaşlarınıza hâkim..»»
57 yıldır özenle saklanan bir defter. Sarı sayfaları dolmakalemle, güzel bir el yazısı ile döşenmiş eskilerin "lise defteri", ailemizin ise en değerli manevi varlığı. Babamın gençlik yıllarında yaşadığı saf, naif aşklarını, zamanın ruhu ile yansıttığı olayları ve yöresel yaşam tarzını yalın tasvirlerle anlatan bu eser sizlere o günleri yaşatacak ve bu kültür hazinesini sonsuza taşıyacak.
Kara..»»
Uzakları yakın eden sosyal medya sayesinde, duygu ve düşüncelerimiz de sözcüklere bürünerek sınırları aşıp dağılıyor evrenin kodlarına...
Tam da bu yüzden işte; güzel şeyler söylemek lazım...
“Söz ola kese savaşı söz ola bitire başıSöz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz”
Yunus Emre
Yine de “kitabın kalıcılığı, kâğıt kokusunu duyumsayarak okumanın huzuru farklıdır” diyerek, sosyal me..»»
And yemin etmektir, yani bir şeyi içtenlikle, kuvvetle istemektir. Herhangi bir işi yapıp yapmamakta kararlı olmaktır. Türklerde “and” içmek çok önemlidir. Türkler, tarihin en eski dönemlerinden beri, belli kutsalları olan bir millettir. Millî ve manevi değerlerinin üzerine söz söylenmeyecek kutsalları vardır. Türkler, tarih boyunca hep inançlı ve kararlı olagelmişlerdir. İşte bu nedenle “and içme..»»
Bir sektörün çalışanları arasında aynı dili konuşabilmek, oldukça önemli bir konudur. Bunu en çok 2011 - 2013 yılları arasında danışmanlık yaptığım süre içinde anladım.
Bir gün danışmanlık yaptığım bir firmanın yöneticilerinden biri; “Özcan Bey, bazı kelimelerin anlamını öğrenmek için internette saatlerce arama yapıyorum, bu kelimeleri açıklayan bir belgeniz yok mu?” dedi. O zaman sektör çalışa..»»
Gelişimle el ele, değişimin izinde..." prensibi ile çıktığımız bu yolcuğa son hızla devam ediyoruz. Hayat sürekli ileriye doğru giderken bizlerin yerinde sayması ne kadar doğru? Sürekli gelişim parolası ile kendinizi her gün bir adım daha ileriye götürmeye var mısınız?
Başkalarını değiştirmekten ziyade birey ilk önce kendini değiştirmeli. O yüzden diyoruz ki: "Sen değiş ki dünya değişsin!"
..»»
Bu kitabı okurken içim sızladı. Daha doğrusu içim cayır cayır yandı! Biz nasıl oluyor da yüzyılda bir gelen dâhinin açtığı çağdaş yolu bırakıp gençlerimizin, çocuklarımızın, dibi görünmeyen karanlıklara atılmasına göz yumabildik?Bu güzel kitabı herkesin ama herkesin mutlaka okumasını tavsiye ediyorum.” Muazzez İlmiye Çığ
“İçim burkularak okudum. Hemşehrim Ekmel Ali Okur; eline, yüreğine sağlık...»»
"Bu söyleşiler öncelikle yazmaya gönül vermiş bir insanın söyleşileri. Mehtap Altan edebiyatı yüceleştirerek soruyor. Edebiyata ve yaptığı işe yürekten inanıyor.
Bu kadarı bile bu kitabı okumaya yeter. Kaldı ki söyleşi yapılanlar daha şimdiden yazı dünyamızda iz bırakmış yazarlar.
Üstelik kendisini yalnız bırakmamışlar. Sadece sorular değil, cevaplar da düşündürüyor.
Okumak, deşmek ve his..»»
Hayatın her yanını yoklayan edasıyla, billur bir kadehte dünkü ve bugünkü çehresiyle yeşilin ve suyun çocuğu olan, bir şehir durur karşınızda. Sevgiliden gelen el yazması mektup zarfının açılmadan önceki heyecanı sarar tüm bedeninizi. İnsanı hayal gücüyle buluşturan acılarınızı omuzlayan bu şefkat ve hamiyet şehri, hafızalarda silinmeye meydan okur tavrıyla, güzellikleri uzatan el olur ilk anda si..»»
Komşusu odun taşımak için, Hocadan eşeğini istemiş. Hoca:"Evde yoktur" diye herifi savmış. Fakat o sırada ahırdan eşeğin anırtısı duyulmuş. Komşusu: " Hoca efendi... hani eşek yok diyordun. Bak, içerden sesi geliyor..." deyince, Hoca, hiddetlenmiş:- Allah... Allah... Eşeğin sözüne inanıyorsun da ak sakalımla benim sözüme inanmıyorsun? demiş.Bu kitap, yüzyıllar öncesinden günümüze dilden dile aktar..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.