- 1315 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
GEÇMİŞ ZAMAN
GEÇMİŞ ZAMAN
Bundan yıllarca önce Şalpazarı’nın Akçiriş köyünde samimi üç kafadar bir muziplik düşünürler.
Eylül ayı incirlerin en ballı olduğu zamandır. Hüseyin Amca sepetine topladığı incirleri her Çarşamba sabahı toplar yaya olarak Şalpazarı’nın yolunu tutar, pazarında satar. parasıyla da tuz, gaz, artarsa çocuklara şeker alır sonra yine yaya eve geri döner.
Yine bir Çarşamba sabahı üç kafadar yolda sırtında sepet Hüseyin Amcaya rastlarlar.
Onlarda Şalpazarı’na gidiyorlar.
-Selamın Aleyküm Hüseyin amca.
-Aleykümselam.
Biri sağında öbürü solunda ikisi Hüseyin Amcayı konuşuğa tutar üçüncü kişi arkadan sepetteki incirlerden yer. Sonra yer değişir öbürü yer.
Şalpazarı’na yaklaşınca
-İyi günler Hüseyin amca
Hüseyin amca pazara gelir. Sepeti indirir. Birde ne görsün bin bir zahmetle topladığı incirler çok azalmış. Anlar ama hiç bozuntuya vermez. Bir bakıma çocukların muzipliği hoşuna gider “ben size sorarım” der.
Gelecek hafta yine yolun üzerinde incir ağacında beklerken bakar ki üç kafadar geliyor.
-Merhaba Hüseyin Amca.
-Merhaba.
-Çocuklar geçen hafta inciri az topladım, gelin bana yardım edin.
-Tabi memnuniyetle.
-Siz toplaya durun ben şimdi geliyorum.
Hüseyin Amca eve gelir azgın köpeği bağından çözer ve incirin gövdesine bağlar.
-Çocuklar akşama görüşürüz.
Çocukların yalvarması boşunadır.
Hüseyin Amca bıyık altından güler,
-Köpeğimi aç bırakmayın, arada ona da incir atın!..
"Hazır incirimi yiyeceğinize simdi ağaçtan yiyin bakalım"
Yusuf Yılmaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.