Yağmurlarını özledim senin
Sağanak gülüşünü
Damla damla yüreğime düşüşünü
Sırılsıklam ıslanmayı
Ve gökten boşanırcasına şırıl şırıl ağlamayı birlikte…

Bulutlarını özledim senin
Bulutlarına başımı her yasladığımda
Yıldırım gibi çarpıldığım bakışlarını
Ve o bereketli
Ve o mübarek ellerinle
Yeryüzüne inen aşk tanrıçası gibi
Yüreğime tohum tohum sevdalar ekişini
Ve kucak kucak
Denize kavuşan bir nehir gibi
İçimde çölleşip duran sensiz topraklara akışını özledim…

Gecelerini özledim senin
Karanlıkta bir ateş böceği gibi
Yanıp yanıp sönüşünü
Ve yüreğime bir yıldız gibi kayışını
Ay ışığını...

Denizini özledim senin
Masmaviliğini
Uçsuz bucaksız güzelliğini
Ve gözlerinin derinliğini
Yüreğimin kıyısına vurup duran dalgaların sesini
Türkülerini
Issız sahillerime izinsiz girişini
Ve firari sevişmelerimizi özledim…

Koynumda yorgun bir çocuk gibi uykuya dalışını
Tenimi usulca okşayan bahar rüzgârlarını
Ve kucak dolusu gülüşünü özledim senin…