............
26.5.2017 18:08:22
Bütün sınırları yıktım
Kanatları aşk kokan bir martıya tutunup, şehirler geçtim dağlar aştım
Seni gördüm…
Aralandı aşkın tül perdesi
İçim içime sığmadı
Kalbim, şen şakrak bir çocuk bahçesi
Artık sığmam ben bu koca dünyaya, evlere odalara sığmam
Hangi dilde tercüme etsem…
Sana seni anlatamam.
Falcılar bile şaşkın, falımda sen çıktın diye
Bir uçurum çiçeğini koklamak kadar korkulu
Bir yasak meyveyi ısırmak kadar büyülü sün
Hep kara kış olmuş bir ömrün, ilkbaharı…
Sıcaktan kavrulmuş bu çölün, yağmuru sun.
Bir sen varsın, senin yerine koyacak başka birisi yok bende
Saçlarının karasıyla sardın yaralarımı
Flu tebessümünle, umutsuzluğuma umut ektin
Karanlığıma bir mum yaktı
O bal rengi gözlerin
Ben aşkı hep hayal kahvesinde yudumladım
Sevdalarımın her mevsim üstüne kar yağdı
Sevgisiz sevişmelerde buz kesti yüreğim
O ağlak şarkıların dinleyeni en çok ben oldum
Bu yüzden boynu büküktür şiirlerim.
Dem bu demdir
Şimdi aşk deyince ilk aklıma gelen sensin
Kör bıçaklar gibi sana bileniyor um
Onca yağmur bulutunun içinde, senin yağmurunla ıslanmak istiyorum
Senden başkasını gözüm görmüyor
Açıp ellerimi tanrıya…
Seni istiyor…Seni dileniyorum.
O uzun şelaleler gibi sana akıp, her mevsim sana çiçeğe duruyorum
Kar boran fark etmiyor
Güzelliğini içime çektikçe, kardelenler gibi kardan fışkırıyor um.
Say ki, çölde kalmışım
Açım
Susuzum
Mutsuzluğa gömülmüş üm diz boyu
Sen sarılsan, güleceğim
Sen öpersen…
Mutluluktan öleceğim.
Ve yemin olsun sana
Zemheri vursa bile çiçeğim e…
Ben her mevsim, sana yaprak dökeceğim.