....................
15.3.2019 21:25:17
çaput bağladım dilek ağaçlarına
olmayacak olan, olsun diye nar çatlattım
haber saldım yedi kıta
cümle denize
ziyaret olmuş türbelerde tütsü yaktım
kurşun döktüm kem göze
üç vakte kabul olur dileğim
güller budandıkça çoğalır…
benim umutla gürleşir teleğim
gölge olup sızacağım barikatlardan
kalkan olup korunacağım paslı kılıçlardan
tül kanatlarım yana yana ateşin kalbinden geçeceğim
bir mızrak gibi dimdik
erkekçe
boynum kıldan ince diyeceğim aşka
ölüme de, sürgüne de eyvallah
yurdum bildiğim o ela gözlerinde öleceğim
varsın nesli tükenmiş acılar çekeyim
varsın kurşunlar öpsün iki kaşımın arasından
korkutmuyor beni ne darağacı, ne zindan
gelsin kıyamet
yıkılsın alem-i cihan
kurtlar gibi uluyun, yılanlar gibi tıslayın
hasedinizden çatır çatır çatlayın
kumdan saraylar kurdum ben ona Taç mahal, i kıskandıran
hediyeler aldım İskenderiye'den, Bağdat'tan, Şam'dan
ayak bileğine gümüş hal hal takacağım
kelebek dokunuşlarla çözeceğim teninin düğmesini
tılsımlı gömlekler gibi sarıp sarmalayıp
ak ellerine kara kına yakacağım
sönecek kandiller
kuzey ışıklarıyla kamaşacak gözlerim
yer ile yeksan olacak örtüler
muson yağmurlarıyla yıkanacak tenim
demem o ki… sizin olsun dünya
sizin olsun somun
celladımla sevişeceğim
siz gözlerinizi yumun