Sarışın çizgiler dalgalanırdı yüzünün atlasında
Şarap içer gibi olurdu ruhum çalkalanırken soluğunla
Sarhoş ederdin artık bakınca yüzünün tamamına
Çıldırtırdı ufkun aksi düştüğünde zeytuni göz bebeklerin !
Gün kızıl ellerini uzatıp ufuktan akşamın üzerini yıkılınca
Çoktan gelmiş olurdu kendime cinayet vakti de tam o an da !…
+++++
O kızıl ufuk da kan gövdeyi götürürdü !
Bana, yani
Yüreğime dek uzanırdı ufuktan firar eden yangınının ateşi
Özellikle de dünyayı terk etmeden bir salise önceki hali
Gün sonu depremiydi görünen o kızıl ufukta ki
Büyülü bakışlarınla sevişmeden çünkü,
Güneş asla dünyaya veda etmezdi…
+++++
Veda akşamını üzerime sağanak sağanak yağdırmıştın
Yüreğimde hala tutukluyken sabıkası sarışınlığının
Ufkun kızıl iksirine,
Gün karanlığa el edene dek bakışlarını son dip banmışsın
Düşsel ıslaklığınla bardaktan boşalırcasına içime yağardın
Her gün biraz daha ergenleşip serpilen aşkını ise,
Sen ruhuma hep yok sattın !…
+++++
Senden artan bir gıdımlık canımı sana harcıyorum ben yine
Ve öylesi kızıl aşkamlar boyu kendimi
Takılı olmaktan kurtulamazdım yapışkan düşlerine
Düşünmezdim ki dirilmeyi hiç,
Ölümün güzelliğini bakışlarında görünce
Hep asılı kalmak isterdim sallana sallana,
Hep asılı kalmak işte tam da öylece,
Ölü bir can gibi senin o ıslak gözlerinin çelik çengelinde !...
+++++
Bazı günler saklandığım yüreğinden beni sobelemeni arzulardım
Öylesi zamanlarimda arzularımın dümenini kilitlenirdin
Ve arkasından da yüreğimi alaboraya ederdin
Ritimlerinin temposunu yükseltirdin
Dayanamaz,
Ve de sürekli seni ölmek üzere bir intihar anlayışına meylederdim
Ama yine de aşk gemimi terk etmezdim
Batmasam dahi mutluluğumu fark etmeyecektim
Çünkü her durumda da ölümlü aşkımdın sen benim !...
+++++
Ufkun kanlı gölgesi yansırken şu soluk ömrüme
Kızıl bir alev topu gibi karşımda seni bulurdum
Çakıverirdi dev bir duygu dalgası beni siyah gözlerine
O kez sana kurbanlık ben, ölümü bekleyen biri gibi olurdum
Hasılı bir çift zeytin bakışın büyüsüyle donakalmış olurdum,
Zaten saplaman için gözlerini öteden beri bana
Senin ölüm renklerine yalvarır dururdum !...
+++++
Gülsen yanar dururdum, somurtsan yanar dururdum,
Kalsan yanar dururdum, gitsen yanar dururdum
Gözlerine teslim olmayı galibiyet sayıp avunurdum
Hani bir tesaüf eseriyle sana galip gelsem
Dönüp dolaşıp kendimi yine sana yenik bulurdum
O kadar ki, tutuşa tutuşa kül olana dek canım,
Aşkın yüzünden ölmeye kendimi hevesli olurdum !...
+++++
Sarışın akşamlarını da alıp terkine gittin sen benden daha sonra
Belki de kendini izleyeni vur emri arzusu duyarak gittin o uzaklara
Götürmeseydin alıp keşke benim yüreğimi de yanında
Eski benden bir parça, eski senden de bir parça,
Bıraksaydın ikimizden de bari birer parçacık olsun buralar da…
+++++
Bir kıymık taze hatıranı bile yalnızlığımdan esirgedin
Oysa aylardır bir araya gelememişti yüreğimle yüreğin
Dilerdim ki beni yüreğin de hiç öldürmeseydin
Yüreğimi kökünden kopararak onu da alıp öyle diri diri götürseydin ?
Keşke yalnız bedenim olsaydı senin terk ettiğin…
+++++
Benim sende ki yokluğumdan emin olman için
Bir intihar dilekçesi bile hazırlardım ellerimle sana
Şayet şakadan da olsa,
Hani “Evet” diyeceğini bir bilseydim eğer bana
Belki de boşuna gitmezdin sen,
Ben öldükten sonra öylesi çok uzaklara !!!....
===
=======
============
================
İ.HAKKI GÜRCANOK
================
MUĞLA / Fethiye.......