ARASIM SERHADDİM IĞDIR’LIM BENİM

Süslenmiş karşında dururken ağrım
Ararat denince yanıyor bağrım
Nadan’a duymaza varınca çağrım
Dönecek yurduna asil ığdır’lım
Arasım serhaddim toprağım benim

Engeller çıkacak yolun şaşacak
Bir selama karlı dağlar aşacak
Dar gününde ocağına koşacak
Düğünde bayramda siz’le coşacak
Arasım serhaddim Iğdır’lım benim

Asla toz kondurmam sana bilesin
Vazgeçer mi gönül öyle güzelsin
Üçyüz atltmış beş gün inan serdesin
Sen gönülde en nadide yerdesin
Arasım serhaddim Iğdır’lım benim

Özlemler çoğalsın elbet gelecek
Toplanıp obada birlik olacak
Bizimle yeşerip biz le solacak
Sevgisi gönülde var kucak kucak
Arasım serhaddim Iğdır’lım benim

Tersine mi döner dönse kainat
Dağa küsmüş, sana etmiştir inat
Tavşan gibi kaçıp gittin nerdesin
Yine sever seni düşmana inat
Arasım serhaddim dostumsun benim

Çok mu yordu sizi onca yalanlar
Yetim kaldı şimdi orda kalanlar
Abad olmaz inan senden çalanlar
Sırada beklerken azgın dalgalar
Sarılma yılana dön gel Iğdır’lım

Yeter artık vefasıza kandığın
Kin kusuyor şimdi oda yandığın
Ölüp gitti nice ölmez sandığın
Yoksa elin tutmaz olur umduğun
Arasım serhaddim servetim benim

Dilucundan nev-i hisar kasrına
Gıpta ile bakılırken asrına
Yakışanı yap yine sen aslına
Çakal girmiş inan koyun postuna
Arasım serhaddim Iğdır’lım benim

Yanına kalmaz etme sen zulümü
Dilim durmaz söylerim gördüğümü
Biz ile çözelim bu kör düğümü
Bilirim Iğdır’ı çok sevdiğini
Arasım Serhaddim Iğdır’lım benim

Hüma Efkan