23.9.2018 23:54:43
Her gece izlerim penceremden o kadını,
Saat gece yarısını vurduğu zaman.
Dudaklar susar, bir keman fısıltısı uzakta.
Kırmızı dudakları,
Ateş rengi,
Şarap rengi,
Kan rengi.
Çingene eteklerinin ucunda,
Kaç erkeğin gönlünün,
Yandığı,
Sürüklendiği,
Tutuştuğu.
Tiz sesinin telleri birbirine değdikçe,
Kuşlar da konmaz olmuş tellerine.
Sadece eğlencelik bir kadın,
Sevmelik,
Hayır, sevmelik de değil
Okşamalık
Sevişmelik,
Gülüşmelik.
O, böyle doğmamıştı.
Ağlamıştı her bebek gibi,
Susmak yaraşmadı ona,
O, hep ağladı,
Hep ağladı,
Ağladı.
“Günah defteri kalındır” dediler
Ve kaldırıp bir kenara ittiler.
Belki, ona değil de,
Gafillere yazmalı Allah’ım
Günahı,
Azabı,
Cezayı.
Çünkü gün, günah günü
Gün, ah günü,
Gün
Ve
Âh,
Gün-âh