20.7.2025 10:56:18
Tenedosun rüzgârında savrulan saçlarımı kokluyordun,
Kırık sütunlar arasında beliriyordu gölgen.
Antik çağların bile eğildiği efsane sevdaları unutturan,
Aşka hükmeden, yalnızlığa sus diyen bir tanrı gibi.
Duygusal metinlerde silinmiş harflerin sonuydun.
Sokrates'in dilinde bir sır dın baldıran zehrini içtiğinde.
Çünkü sen, unutuşun ötesinde bir adamdın...
Yağmur bile toprağa adını söylerken.
Gidişinle kuruyordu bin yıllık zeytin dalları.
Ey sen! esrarlı adam döner misin bir daha düşlerime?.
Taşın, toprağın bereketi için!!
Bir heykel gibi dokunamadan, susarak seyrettiğim.
Sadece hayaline sığındığım.
Aliye Uyanık/Bozok kızı
15.07.2025/Çanakkale/ Dalyan