5.3.2025 12:16:00
Gözyaşları
Ne o gözlerini kaçırıyor, mendilini çıkardı.
Adam baktı, dayanamadı bayanın silmesine
fırsat vermeden eliyle yanaklarından yuvarlanmakta
süzülmekte olan eylül yağmuru damlalarını sildi,
parmakları, parmaklarının arası ıslaktı.
San ki kutsal zemzem suyu, san ki gizemli
nevroz suyu, sanki murat suyu belki de
ölümsüzlük suyu… elini ağzına götürdü
yaladı kokladı. göstermek istemese de,
bayan görmüş, farkına varmıştı.
İşte bu an, işte o an, ikisinin birbiri içinde
eridiği andı dünyalarında iklim değişimi yapan ,
ruh devrimi yapan çağ atlatan andı.
İkisini yüreği arasında gizli bir bağ,
esen meltem yeli denizlerde
deryalarda akan sıcak su akıntısı
tatlı kaplıca suları akıyordu sanki
İşte şimdi her şey daha güzel
daha anlamlıydı
Ay maviş gökte bir kandil
göl ışıl ışıl ; dalgacıklar kıpır kıpır
yaz böcekleri akşam konserinde
Tüm bunlar o gözyaşlarının
kutsanmasıydılar.
Garsonun gelmesiyle duygu uykusundan
uyanır oldular.
Garson ‘bir emriniz isteğiniz’ dedi.
‘ Şu boşları al bir de müzik, sanat müziği
şöyle dokunaklı hüzzami ‘ dedi adam.
Bardağını aldı, bayanın bardağını da uzattı.
‘ Sonra !!’ dedi.
Bayan b ardağını aldı ' anılara olsun' dedi ,
devamla, işte böyle o da öylesi bir
yaramazlığımdı annemi üzen bana
ders olan bir anı unutamadığım
bir çocukluk anısı …’
‘Anlat daha anlat’ dedi adam.
‘ Ama hep ben anlatıyorum!’
‘ Anlat bana çocukluğunu anlat tatlı handoş
dedi devamla, yorulmadıysanız ben günlerce
dinlemek isterim. ‘
Aslında bayan da anlatmakla, çocukluk anılarını
yaşıyordu. Hele böyle meraklı bir dinleyici varsa’
Müzik yenilenmişti Bülent Hanım inliyor
damardan giriyor yürekten söylüyordu
'Akşam oldu hüzünlendim...'
Masaya eğilmiş olan bayanın elinden tuttu
iki eli arasında okşadı öptü çekti kalkmasına
yardım etti sahnedelerdi sarmaş dolaş döndü
dündü döndüler...
sararmış söğüt yaprakları hışırtıları
kuş cıvıltıları arasında bülbül serenadı
sahilden ney iniltisi sazlıktan kurbağa giller
parlayan anazlardan cırcır sesleri
'Bak dedi adam bak doğa dile gelmiş
bizi kutluyor !'
Bayan gülümsedi imayı anladı
anlamazdan geldi
'hep ben anlattım' dedi bayan
'Anıların yarım kaldı ' dedi, adam
'Başka zaman, hadi üşüdüm' dedi bayan
Dolunay gölün yarısını geçmişti.
- A r ş i v -