11.12.2024 12:45:21
[ italik ]
Ay ışığı düştüğünde pencerenden içeri
Beni düşün, yıllar yılı güneş görmeyen, beni
En savunmasız anımda vurduğunda hançeri
Sırat köprüsünden geçip, yine ölmeyen, beni
Beni düşün, şakağını çizgiler gerdiğinde
O simsiyah saçlarından yıldızlar derdiğinde
Hazan yeli, yaprakları yerlere serdiğinde
Beni düşün, bir eylül'de yüzü gülmeyen, beni
Beni düşün, kadehinden içkini yudumlarken
Seçtiğin bilinmezini azimle adımlarken
Ve bu zerk ettiğin zehir yüreğime damlarken
Beni düşün, gıyabında sitem bilmeyen, beni
Beni düşün, duyguların durup durup çağlarsa
Bir şiirin mısraları yüreğini dağlarsa
Pervasızca kopardığın gülün sapı ağlarsa
Beni düşün, gözündeki yaşı silmeyen, beni
Anlarsın Alibaba'yı, duyulmayan çağrında
Yaşarsın yaşadığımı, göğsündeki ağrında
Ayrılığın acısını hissedersen bağrında
Beni düşün, tek gideni geri gelmeyen, beni
Kıymetli ağabeyim, saygıdeğer ustam Halil Şakir TAŞÇIOĞLU'nun bu muhteşem dörtlüğünü nazire addediyorum. Sonsuz teşekkürlerimle...
"Bahar geçmişte kaldı, yeni bitmişti eylül!
Şimdi mevsim sonbahar gökten hüzün yağıyor!
Unuttum kokusunu, nasıl kokuyordu gül?
Hepsi yaprağa hasret, bülbül ondan ağlıyor…HŞT
[ /italik ]