Vizesi var yobazın, hûriler hazır bekler
Bağnaz keyhâna meftûn, zincire bağlı tekler
Şeytan yobazı ayrı, bağnazı ayrı kekler
İster sarıklı olsun, ister papyon fraklı
Aymazlar dünyâsında algılar farklı farklı.


Biri toksit zekâyla bid'atlar girdâbında
Diğerinin meymenet arama miyârında
Seherden tâ yatsıya küffârın diyârında
İster sarıklı olsun, ister papyon fraklı
Altıncı duyu kofsa, kargılar farklı farklı.


Yobazın lütfu ile merhameti az olur
Bağnaza gâh hasedi, gâh nefreti baz olur
Az'la baz'ı toplarsan, lânetliye haz olur
İster sarıklı olsun, ister papyon fraklı
Empati yoksununda sargılar farklı farklı.


Beriki muzdariptir hâlâ suçiçeğinden
Diğeri entel-dantel, kin kusar ciğerinden
Bî-gânedir dînimim derûnî gerçeğinden
İster sarıklı olsun, ister papyon fraklı
Enenin burgaçında yargılar farklı farklı.


Kıbleden sapan yobaz bi'atlı rivâyete
Bağnazı sorma beyim, zırnık vermez âyete
Ne mel'em bir gayret bu, puşt Siyon'un râyete
İster sarıklı olsun, ister papyon fraklı
Nâ-mevcûd irfân ile vargılar farklı farklı.


Güven olmaz yobazın işveli cihâdına
İctihâd deme zinhâr, dayanır ecsâdına
Bağnaz, ağzından ishâl, söverken ecdâdına
İster sarıklı olsun, ister papyon fraklı
Geçmişten geleceğe kaygılar farklı farklı.


Dehrin çivisi çıkmış, zîrâ sapan sapana
Kimi kurt, kimi çakal, -bak sen- kapan kapana
Putlara, putçulara -heyhât- tapan tapana
İster sarıklı olsun, ister papyon fraklı
Ataerkil düzende saygılar farklı farklı.


Masiyet yarışı başlar, yobaz nev-be-nev gafta
Bağnazda hikmet eksik, fazîlet süslü rafta
Umarım sıkışırlar tepe takla Araf'ta
İster sarıklı olsun, ister papyon fraklı
Allah korkusu yoksa, salgılar farklı farklı.


Ben söylemiş olayım, dünyâ garib bir diyâr
Zevkin hâdimi değil, hâkîmidir bahtiyâr
Geç kalmadan elzemdir, hak-bâtılı ihtiyâr
İster sarıklı olsun, ister papyon fraklı
Özgürlük ülkesinde çalgılar farklı farklı.



Bî-gâne: Lakayt. İlgisiz. Kayıtsız.
Râyet: Bayrak. Sancak.
İctihâd: Bilimsel görüş, inanç.
Ecsâd: Cesedler.
Masiyet: İtaâtsizlik, günâh, isyân.
Nev-be-nev: Tâzeden tâzeye. Yeniden yeniye.
Elzem: Çok gerekli, vazgeçilmez. İ'câp eden, gereken.
İhtiyâr etmek: Seçmek, yeğ tutmak.