9.6.2024 12:39:27
Ne çaldım,
ne “itibar” dan zevk aldım,
„Çalışıpta çalmayı“ da bilmem ben,
dinim müslüman, kitabımsa eğitim;
„Bilim“ hayatta en kutsal hazinedir!“ diyen
Atatürk BAŞÖĞRETMENİM.
O asla peşkeş çekmedi
yeraltı zenginliklerimizi yabancılara;
„Madenler milletin öz malıdır,
zarar vermeden doğaya
topraktan çıkarılmalıdır!“(*)
dediği için
BAŞDOĞACI’mdır benim.
Kuran kursları,
medreseler açmadı,
önem verdi medeniyete,
saygı duydu öğretmenlere;
„Kuran diye, Biyat diye
Kadınlarımızı ve bizi
-Çoluk-çocuk hepimizi-
dine, gericilere ve zorba erkeklere
köle yapsaydı,
fırsat verseydi tarikat, cemaat gibi gerici akımlara
hilafet, Saray, Hanedan gibi çabulcu takımlarına…
Bil ki ne sen hürdün,
nede bugünü görürdün!
Dolar ve kat karşılığı Arap‘ları vatandaş yaparak;
„Ne Mutlu Suriyeli’yim!“ diyene hava attırarak,
ne şehit-ne yetim-ne kul hakkı yedi
ve bize topraklarımız ve sınırlarımızın kutsallığını gösterdi.
Sahillerimizi, ormanlarımızı,
VAHŞİ VE EVCİL HAYVANLARIMIZI
KORUMAMIZI ÖNEREREK,
etti bize bu cennet yurdu emanet.
İlkin üniversite giriş sorularını çaldıracaksın,
sonra ülkenin kilit yerlerine ön konuşma ile „Yancı“ aldıracaksın,
en sonunda da her köşeye bir özel üniversite açıp,
sığınmacı geçlere burs verip doktor, hakim, savcı yapıp,
mafia, yancı, talancı ve yalancıyı koruyarak,
öz yetişkin beyinlerimizi yurtdışına kovarak,
daha ne kadar, ne kadar daha,
daha-daha ne kadar sabır gereklidir insana…
Biri gidecek
ve bu çile bitecek!
(*) ATATÜRK, 1 Mart 1922 tarihinde TBMM I. Dönem 3. Yasama Yılı Açılış Konuşmasında madencilik ile ilgili olarak şu ifadelere yer vermiştir; [33]:“...Ekonomik politikamızın önemli amaçlarından biri de genel yararı doğrudan doğruya ilgilendirecek kurumlar ve iktisadi teşebbüslerin mali kudretimizin ve teknolojimizin izni oranında
devletleştirilmeleridir. Özet olarak, topraklarımızın altında kullanılmadan duran maden hazinelerinin kısa sürede işletilerek milletimizin yararına sunulması da ancak bu yöntemle mümkündür. Bununla birlikte, sadece ekonomik yararlanma amacı ile gerek madenlerimizde, gerek diğer ekonomik konularda, bayındırlık hizmetlerinde çalışmak isteyen sermaye sahiplerine Hükûmetimizce her türlü kolaylığın gösterileceği şüphesizdir. Bu sermayelerin kanunlarımıza uygun şekilde kullanılması gereklidir...” (Şiirin Hikayesi'ndeki yazıdan aynen alınmıştır.)