25.6.2024 16:41:48
Bu civarda doğanlar, temelli borçlu mudur?
Her kuşak ağaların emrinde çalışırdı.
Ekenekte bir taze, garip mi, suçlu mudur?
Koskoca küfesiyle, yaz boyu yük taşırdı.
İftihar belgesiyle satıldığından beri
Avare iş buyurur, cebren akıl verirdi.
Fellahlar ya besleme yada cariye derdi.
Şu mekruh isimlerden nasıl kurtulacaktı?
Ezberine kazmışken hayat hikayesini
Gerdanında taşırdı Atatürk'ün resmini
İlim ile, irfanla doldurur heybesini
Haris din tacirleri, münkirler sataşırdı.
Şu Nemrut'un düzleri, yamaçları yetmezdi
Ay doğar, çakalların uluşması bitmezdi.
Köşe-bucak gizlenen biçare öksüzleri
Ana gibi sevgiyle, şefkatle kucaklardı.
Ahali bekliyorken Mehdi’nin dönüşünü
Hoyrat elde ne varsa, zaten bölüşülmüştü.
Mazlumların payına yine sefalet düşmüş
Tescilli fetbazlara köle mi olacaktı?
Satır satır bilse de medeni haklarını
Düşünceleri abes, konuşması yasaktı.
Halbuki tek arzusu insanca yaşamaktı
Yüreği kan ağlarken, nasıl susturacaktı?
Bu diyarda kim duyar, vicdanının sesini?
Ağalar ferman yazar, çeteler kol keserdi.
Bir ana cehalete, gaflete göğüs gerdi.
Müspet düşüncelerle sarsılmaz gücü vardı.
26 Nisan 2024 / Ömer ÇELİK