28.4.2024 23:36:40
Bu diyarda doğanlar, sürekli borçlu mudur?
Çocukken nasır tutar, ezilir avuçları.
Ekenekte bir taze, garip mi, suçlu mudur?
Koskoca küfesiyle, yaz boyu yük taşırdı.
Daha okul çağında satıldığından beri
Avare iş buyurur, fellah akıl verirdi.
Kimileri amele kimi cariye derdi.
Şu metruk isimlerden nasıl kurtulacaktı?
Allı fistan, mor düğme, başında yemenisi
Gerdanında taşırdı Atatürk'ün resmini.
Pir-u pak çeşmelerden doldurur testisini
Adım adım ararken, yaşama hevesini
Çocukluğuna hasret, çöllere yabancıydı.
Ahali bekliyorken Mehdi’nin dönüşünü
Arazide ne varsa, zaten bölüşülmüştü.
Mazlumların payına çile ve hüsran düştü
Tescilli fetbazlardan hesap mı soracaktı?
Arifler fısıldarken kanuni haklarını
Düşünceleri abes, konuşması yasaktı.
Halbuki tek arzusu insanca yaşamaktı
Yüreği kan ağlarken, nasıl susturacaktı?
Bu diyarda kim duyar, vicdanının sesini?
Ağalar hüküm verir, çeteler kol keserdi.
Bir gelin cehalete, gaflete göğüs gerdi.
Müspet düşüncelerle sarsılmaz gücü vardı.
26 Nisan 2024 / Ömer ÇELİK