28.4.2024 14:54:26
Bu diyarda doğanlar, sürekli borçlu mudur?
Çocukken nasır tutar, ezilir avuçları.
Ekenekte bir taze, garip mi, suçlu mudur?
Sırtında küfesiyle, öksüzü kucaklardı.
Daha okul çağında satıldığından beri
Avare iş buyurur, fellah akıl verirdi.
Kimileri amele kimi cariye derdi.
Şu mekruh isimlerden nasıl kurtulacaktı?
Allı fistan, mor düğme, başında yemenisi
Gerdanında taşırdı Atatürk'ün resmini.
Pir-u pak çeşmelerden doldurur testisini
Adım adım ararken, yaşama hevesini
Çocukluğuna hasret, yörede yabancıydı.
Ahali bekliyorken Mehdi’nin dönüşünü
Arazide ne varsa, zaten bölüşülmüştü.
Mazlumların payına yine sefalet düştü
Yoksa haramilerden hesap mı soracaktı?
Arifler fısıldarken kanuni haklarını
Düşünceleri abes, konuşması yasaktı.
Halbuki tek arzusu insanca yaşamaktı
Yüreği kan ağlarken, nasıl susturacaktı?
Bu duyar kim duyar, vicdanının sesini?
Ağalar hüküm verir, namertler baş keserdi.
Bir gelin cehalete, gaflete göğüs gerdi.
Müspet düşüncelerle sarsılmaz gücü vardı.
26 Nisan 2024 / Ömer ÇELİK