21.1.2019 21:18:20
gelincik çiçeklerinin gözleri siyah
beli ince kök salmış dere boyunda
esen bahar yelidir mevsimin sonatında
ağaçların alacakaranlık gövdesinde
yaşamak baharları
taşa tohum ekmektir belkide yaşamak
sonsuz göllerde suların raksı seni çağırırken
bir oyundur bekleyiştir belkide yaşamak
dereler akıp gidiyor derinden bir nefes al
gelincikler boynun bükmüş yol boyunda
kozasından çıkmış bir kelebek beyaz bir ölüm değil
kanat çırpacak beyaz kelebekler baharda
yaşama sevincini içinde duyuyor musun
sularda fısıltılı kaygılar
akşamlarda bir keman akordu inceden
gemilerin direklerinde turkuvaz bir umut
turkuvaz senin rengindir sevgili
palamut ağaçları altında uyuyan çocukluğumdur baharlar
yaşamak belkide bir taşa tohum ekmektir
içten bağlanmaktır ağaçlara ve kuşlara
göçebe yolcular kır atlarını devşirip gitti bu handan
dolunay parçalandı son sularda
kambur sevdaları uzaklaştırdık sırtımızdan
bozkır güneşlerinde içinde susulamayan acılar
bir tohum ki güneşler selamlar
yaşamak belkide bir taşa tohum ekmektir
içten bağlanmaktır ağaçlara ve kuşlara
kara eşiklerde bitti sevdanın ayaz günleri
zemheri gülüşlü aşklar taşgahlarda zincirli
gelincik çiçeklerinden çelenkler örsem saçlarıma
sonbahar sularında sustursan şakayıkları
her aşk kendi ikliminde göçmendir
kanatlarında yeni yolların göç türküsü
yaşamak belkide bir taşa tohum ekmektir
içten bağlanmaktır ağaçlara ve kuşlara
unutma ey yaşamaya sımsıkı bağlanan
suyun vicdanı temizdir
toprağa serpersen yeni tohumlar
umutlar saçar evrene
ekinler yeşertir ey çocuk ekinler yeşerir
yaşamayı bir çiftçi gibi yaşarsan
biter elbet bir gün ele verir talkını kendi yutar salkımı hayatlar
adaletten doğruluktan haktan ayrılmazsan eğer
unutma ey yaşamaya sımsıkı bağlanan
suyun vicdanı temizdir
Ömriye KARATAŞ
21.01.2019