[ italik ][ikiyanayasla]



annem atmış sekiz kuşağından
okumayı çok sevdiğini söyler
ilkokul üç ten almışlar
babama nışanlamaya

on altısında beşibirlik takmış
dedem düğün gecesi gelinine
çok sevinmiş garip
çok sevmiş
sarılmış
kendinden dokuz yaş büyük eşine

bir kadın gelmiş eve sabah
ah annem ah
geri istemiş ödünc verdiğini
sökmüşler boynundan beşibirliğini
nerden bilsin anam emanet edildiğini

mutluluğu geçtik abidin
çizebilir misin resmini yoksulluğun
onurun...

şimdi bana şaşması düşüyor nedense
emeğin tarla işi satılmasına...
dilimin ucuna gelse de
savuramıyorum
belki daha çok lazım olur bi gün
yuttuğum küfür...

bilirsin damda çıplak yatanı
kurtarıyor aslında bu vatanı
kabarıyor böyle hindi hindi
başını duvara vurdukça
tuzlu suda ayağı

başım başım...
kadeş ten beridir çok ağrıyor
bilmiyorsunuz...
sıka sıka dişlerimi
dinliyorum misket havası
bir yanda kum fırtınası
bir yanda düğün
vur tezene
kalk oyna
çal oyna...
nasılsa görmüyor bu hummada
göz gözü...

yıllar yılı çay da emek
toprak toprak kemre demek
sür bir ömür acıları elemek
bize kaldı nasihatın dinlemek

eksik mi söyledim
siz tamamlayın o zaman
anlayın
güzelim çocuk ellerinin
nasırlaştığını
adına ekmek denen bu kavgadan...