23.12.2018 13:27:43
[ italik ]
"Ervâh-ı Ezelde Levh-i Kalemde"
Menzilin sonunu kar'a yazdılar
Bir başıma kaldım sanki âlemde
Gayrı senin yerin bura yazdılar
Kurt kuş inileşir hoyrat yelime
Eğilsem yüreğim düşer elime
Türlü mezar kazmış efkâr dilime
Lebleri mühürlü yara yazdılar
Bağban idim bağım küstü özüme
Gül tutarken diken battı gözüme
Felek ibret ile bakar yüzüme
Sabrın selâmını sırra yazdılar
Dağ bayır dolaştım Hazar'a düştüm
Eski hırka gibi pazara düştüm
Kimseler almadı bin zâra düştüm
Yorgan döşeğimi yar'a yazdılar
Yediden yetmişe çıkmışız yola
Kimisi at biner kimi der mola
Bilmem bu cihânın encamı n'ola
Günâhı vebâli kire yazdılar
Sevdayı çekenler bilir feryâdı
Gâh Mecnun gâh Leyla gâh Elif adı
Bu yolda cefânın yeğmiş irşâdı
Bâdenin tasını pir'e yazdılar
Muhabbet eylemem mülke ihsâna
Selâm versen almaz kibri zindana
Vefâ için lazım insan insana
Kıymet bilmezleri yere yazdılar
Şol aşkın derdinden nazâra düştüm
Çevirdim yolumu Hazar'a düştüm
Ben beni tutarken mezara düştüm
Kalk ayağa yolun Hira yazdılar
Kâmil olan çeker sıdk ile ahı
Sümmâni dost etmiş ervâhtan râhı
Kavlinden döneni neylesin mâhı
Makberî'yi kızgın nâr'a yazdılar
____________Makberî[ /italik ]