30.11.2018 13:07:26
Anılar tozlu sayfalara dökülür
Ne zaman rüzgârın çığlığını duysam
Menekşelerde kelebek ölüleri
Komar çiçeği dalında solmuş
Saklanır tutkulu şarkılar köşelerde
Suskun turnalar ağıtlar yaksın
Orkide tanesiydin beyaz dantelli
Kendisine ulaşılamayan
Efil efil titrerdi kirpiklerin
Gül ve yangın dilde kalan iki tat
Menevşeler kendine âşık olurmuş
Bir gece ateş böceğinin söndü ışığı
Birbirlerine sarılıp yok oldular
Evlerin duvarlarına sığmayan hasret
Çoğalır toprakta solgun yapraklar
Dağ güllerini acıtan rüzgâr ıslığı
Sandıklar dolusu mektup
Seyrettiğin dalgalara taşınır
Mahkûmla aynı gemide yolcu
Bu şehirde hazan vakti…
Ummuhan Yıldız.