Böyle mi bitecekti, sevdamızın son demi?
Hani ya kavaklarla, yel olup esecektik…
Zamansız gelmedi mi, demir atan bu gemi?
Kim derdi ki, hiç yoktan, kırılıp küsecektik…

Olmasın, seven ya da, sevilene şok diye;
Bir söz vermiştik hani oyun bozmak yok diye!
Bozguncunun cezası, kalbinde bir ok diye;
Oyunu kim bozarsa, sesini kısacaktık…

İçimdeki korkular, hicranın çanlarıydı!
Sandım öksüz kalbimin, durduğu anlarıydı!
Telafisi zor olan, suskun zamanlarıydı;
Söyler misin ey cana, biz de mi susacaktık?

Geleceğe bakmadık, yalanlara kanmadan…
Sevdamızla pişmedik, el narıyla yanmadan!
Hayat nasıl geçecek, söyle seni anmadan?
Biz de mi aşkımızı, tavana asacaktık?

Hani bizim sevdamız, hiç can yakmayacaktı?
Nedir bu damlayanlar, yaşlar akmayacaktı…
Şu çarpan kalplerimiz, ele bakmayacaktı;
Söz vermiştik, Mushaf'a sözde el basacaktık!

Nerden çıktı bu firkat, hiç hesaplarda yoktu?
Oysa bizim sevgimiz, tüm fesatlara toktu…
Görünen atimizde, zamanımız pek çoktu;
Bir gün gelip biz de mi, selamı kesecektik?

Antalya-2018/11
Halil Şakir Taşçıoğlu

ÜSTATLARDAN:

Diyemediğim sözler, aklımdan geçiyorken
Mutluluğu kadehte, zevk ile içiyorken
Sevdanın mabedini, birlikte açıyorken
Seninle biz ikimiz, kurdele kesecektik..................................................................Aşık Lüzumsuz