Sırtımızda hayatın hoyrat o koca yükü
Koşturup duruyoruz içinde bir ömür boyu
Naz etme artık insafsız, bırak didişi
Eyle güzel bir sohbet , doğsun bir rahmet
Yoksa buna da gücün, bırak beni de
İstemem senden teselli artık yine de.

Saçımız bembeyaz artık, belimizse bükük
Ağızda diş kalmadı, olanı da çürük
El ele vermeli artık, hayat çok büyük
Gelecek için tut sen de, uzanan eli
İki kişi daha güçlü, bu aklın sesi.

Sen bana gören göz ol, ben sana kulak,
Kaynatırız biz çorbayı, sen işine bak
Düşme asla yılgınlığa, uyma şeytana
Ben varım zordaysan sen, yanı başında.

Oluruna bırak yaşamı, geçti yarısı.
Talan etme kalanını, çıkar tadını
Gül dilediğince gül; heyhat, bir de nara at
Seni benden çalan o zamana inat.

Didişmeler, itişmeler, gevezelikler,…
Ömürden götürür hep, bu çirkinlikler.
Olacaksa hayat abad, dönder rotanı
Giden gitti, dönüşü yok, açma yaramı
Hiç olmazsa bugün olsun bize bir milât
Asude yaşansın kalanı, budur feraset.

Sevdim seni her şeyinle anlatamadım
Geceleri yalnız kaldım, seni düşündüm
Geçmedi ki hiçbir günüm, inan üzgünüm
Elden gelse, senin için bin kez ölürüm.


Sana bir sözüm var, kulak ver dinle
Selamlarım seni çocuk tebessümüyle
Dualarım yaşlıların duası, inanki böyle
Vazgeçmedin asla senden anla beni de
Sadece bir tebessüm et, belki biraz naz
O zaman alırım belki, hayattan bir haz.

Yürü, gidelim buradan, uzaklaşalım
Derdi, gamı, tüm enkazı geride bırakalım
Açalım yepyeni bir sayfa, olsun bir sefa
Açılalım kayık ile engin denizde,
Kaybolayım gözlerinin maviliğinde.