1.8.2018 09:06:19
Zamanın dudaklarında bir elmas pırıltısı
Hüzmesinde ben ve benden saçılanlar
Avuçlarımda buluverdim gözlerimde ararken kendimi
Saklamayı unutmadan kalbim
Ve avuçlarımdan sızmadan
Hatırda tutmalıyım
Damağımda bekleyen bir ben çocukluğum
Bir kez daha ben tadını yutkundum
Uzatıp terasımdan sesimi
Yıldızlarımla konustum
"Zaman acımasız bir anne "dedim, büyüttü.
Altın çağıma doyamadım.
Düşlerimi içtiğim hayal kahvesinde
Telvesinin kıvrımlarında dolaştım
İncir ağacına hediye astım korkularımı
Kına kokan kayalarda gezinirken nefesim
Köşe kapmaca oynadım "ahh"lı ünlemlerle
Köklerim gözyaşıyla besledi beni
Ki yokuşlarım hüzünle demlenmiş çay bahçeleri
İçimi yırtan çığlıklarla bekledim
Babamın ben doğunca şahlanan merhametini
Eşiğimizden içeri attığı parça tesirli koşulsuz sevgiyi
Tutarken terleyemeden daha ellerim
Parmak uçlarında asılı bırakma diyemedim
Geleceği yanılgısına çevirmek bile kafamı
Umudu titretip hıçkırıklara boğdu
Boşluklarımı aydınlatan şimşekler çaktı devamında
Yaradana ayaklandım
İsyana davetiyesini verirken ellerimle
Ruhum çizdi kendini bana
Fırça darberine saçlarımdan başladı
Taradıkça mevsimler
Tutam tutam yitip gitti heveslerim
Saatler bir kanca battıkça anılarıma
Koşmaya başladım geride sakladıklarıma
İsraf edilmemiş çocukluğumu
Bugünlerim için biriktirdim
Her gece uyumadan dualarımda
Odamdan içeriye üfledim