Gönül bu sonsuzlukla özdeşleşen bir âlem
Muhteşem yaratılmış harikulâde eser
Her türlü hâdiseyi yazıp çizen bir kalem
Kâinatin merkezi tıpkı ulvi bir minber

Gönül bu türlü türlü çiçeğe bahçe olan
Mis gibi kokularla bedene huzur salan
Rahman'dan bir tecelli, kulu değerli kılan
Ruhun özü mayası, akıl ermeyen cevher

Gönül bu ayna gibi, kâinata açılan
Sığınılan tek mekân, hep nuruna kaçılan
Cennetâsâ iklimden, rahmet lütuf saçılan
Bir benzeri olmayan nâdide bir mücevher

Gönül bu musibette, çilede yoldaş olan
Engelleri aştıran, bedene hâldaş olan
Aşk ve sevdayla birlik, gerçek bir dildaş olan
Nihâyeti olmayan, çözülemeyen esrar

Gönül bu hakîkate her dem merdiven kuran
Güzelliği keşfeden, ukbâyı öne seren
En güzel zinetleri kulun boynuna saran
Cehennem ateşine başlıbaşına siper
 
Gönül bu herşeyiyle başların eşsiz tâcı
Hayat onda akıyor isterse olsun acı
Saklanır otağında iyi kötü her anı
Karanlıkları yırtan tıpkı parlak bir kamer

Selva Durmaz Emir