29.7.2018 20:26:35
Sanki kalan ömrünü, kederden arındırmış
Genç yaşta bahçelerde, bağda harcanıyordu.
İpekli çabutlarla, bezlerle kandırılmış
Kot pantolon, bluecin...
Şehirde başka biçim, Sofi’nin kızı Dudu.
Güzellik uykusundan nağmelerle uyanır
Mizacından, tarzından, bütün mahalle tanır.
Kendini kainatın eşsiz sultanı sanır.
Kahin, falcı, müneccim...
Kiralık hayallerin peşinde koşuyordu.
Babasından devre mülk, kocasından nafaka
Şoförü kalifiye, oto mersedes marka
Konforlu kabininde, gezerdi banka banka
Dolar, frank, sterlin…
En çok tefecilerin kurunu seviyordu.
Seçkin meyhanelerde doyasıya eğlenir
Kıdemli kalpazanlar emrine amadedir.
Her şeyde kusur arar, kadehleri devirir
Konyak, likör, kokain…
Bin bir türlü zehirin dozunu sınıyordu.
Saatler boyu sızar, hesabı bekletirdi
Ne meteliği kalmış, ne de sağlık, sıhhati.
Biçare annesinin duaları yeter mi?
Teşhis, terapi, film...
Fedakar tabiplerin çabası yetmiyordu.
Daha günün başında, son uykusuna dalmış
Öz geçmişine dair, bir iz aranıyordu.
Bir ıslak mendil ile, bir çift göz yaşı kalmış
Yirmi sekiz yaşında
Mezarının taşında 'KİMSESİZ' yazıyordu.