Anlatırken destanı dudaklar bükülecek
Dallarından yapraklar çiçekler dökülecek
Surların gediğine bayraklar dikilecek
Bir devrin bir devrimi yıkıp ezdiği gündür
On beş temmuz Türklerin tarih yazdığı gündür

Evdeki sahibine dişiyle hırladılar
Tekbirler çekilince korkudan zırladılar
Besmeleyi duyunca ocaktan fırladılar
İblisin yuvasından çıkıp azdığı gündür
On beş temmuz Türklerin tarih yazdığı gündür

Koşup çıkıp geldiler oyulmuş inlerinden
Bir zebani bedevi yürüdü önlerinden
Sarılmışlar şeytana çıkmışlar dinlerinden
Ömer Halis Demir’in oyun bozduğu gündür
On beş temmuz Türklerin tarih yazdığı gündür

Ezan ile bayrağımdır en kutsal mukaddesim
Ayak basılan yerde tir tir titredi zemin
İnmeyecek bayrağım sana söz sana yemin
Şehitlerin kol kola girip gezdiği gündür
On beş temmuz Türklerin tarih yazdığı gündür

Biz ölümü öldürüp saadete yürüdük
Al bayrakları açıp şehadete yürüdük
Al kanlı bir kefenle kıyamete yürüdük
Cehennem ateşinin közle kızdığı gündür
On beş temmuz Türklerin tarih yazdığı gündür

Ebediyyen bakidir hürdür Cumhuriyettim
Tanklara Gövdesini siper eden milletim
Adalet özgürlüğüm iste bu hürriyetim
Bayrakların sevinçten gezip tozduğu gündür
On beş temmuz Türklerin tarih yazdığı gündür

Elmas beşik içinde bizi dolandırdılar
Tertemiz suyumuzu kanla bulandırdılar
Nur saçan gözümüzü nasıl sulandırdılar
Kirpiğin billur billur yaşlar süzdüğü gündür
On beş Temmuz Türklerin tarih yazdığı gündür

Küffara balta vurup tanka yumruk attılar
Salalarla gökleri yarıp çatırtattılar
Osmanlı tokadını tekrar hatırlattılar
Hilalin haçlıları basıp ezdiği gündür
On beş temmuz Türklerin tarih yazdığı gündür

Vadilerden bulanık akan çaylar arıttık
Kızıl saçlı güneşle kutupları erittik
Fatih ile karadan gemileri yürüttük
Gülşenin deryalara düşüp yüzdüğü gündür
On beş temmuz Türklerin tarih yazdığı gündür

Dallarımdan dökülüp solduğum andı bugün
Bir millet kardeşiyle sanki sınandı bugün
Kimi leş sayılırken şehit sultandı bugün
Kuşların maveraya mezar kazdığı gündür
On beş temmuz Türklerin tarih yazdığı gündür.



HARUN YILDIRIM