Fırtınalar derledim bu gün durgun sulardan
Cebime saklayarak yüzümün astarını
Belki kaçtım yıllardır aşk denen pusulardan
Asılırken çizgiler düşünmedim yarını
Gözünüzün içinden bir cennet diliyorum
Geç kaldın deseniz de ben zaten biliyorum.

Özgür kuş değil aklım daha uçup gitmedi
Rüzgârda dökülecek tül değil kanatlarım
Dünya denen kuytuda esaretim bitmedi
Güzü kışı yok eder ilkbahara atlarım.
Çiçeklerle oynaşır kuşlarla yarışırım
Mutluluk deresinin suyuna karışırım.

Akarım tüm coşkumla dost olurum uykumla
Düşleri ipe dizer gerdanıma takarım
Yeni bir yurt bulurum sürüklenen her kumla
İçimdeki ateşle Ferhat’ ı da yakarım.
Yaşım yargılar beni ihtilâl sanığıyım
Benden iyi kim bilir bu aşkın tanığıyım.

Kapatırlar kafese ellerimi bağlarlar
Belki hüsranla biter girdiğim bu duruşma
Tebessümü asarak yüreğimi dağlarlar
İsyankârım dedim ya biter mi hiç vuruşma
Yatağıma işlerim el değmemiş telleri
Varsın çılgın desinler umursamam elleri.

Nice sevda geçirdim yarışarak rüzgârla
Bir bakışın meyliyle nice göze vuruldum
Zamanımı tükettim içimi yakan harla
Yansıyan hayalimle nice gönle kuruldum.
Belki de bu son şansım ayıp demeyin bana
Saat durmadan önce set vurulmaz zamana.

Bu öyle bir an ki şarkılara saklanıp
Nağmelerle oynaşmak hüzzamdan akmak gibi
Bu öyle bir an ki tüm kirlerden aklanıp
Bulutlarla çarpışıp şavkıyla çakmak gibi…
Sanmayın ki yaşlandım sanmayın ki yok oldum
Anlayış gösteriniz ben size âşık oldum.