En korkunç vâveyla'nın gölgesi dudağımda
Sabrımın sınır teli geriliyor vallahi
Deli yangın adresi bölgesi dudağımda
Hayalin huzuruma seriliyor vallahi

Sükût'um sükût'unu elinden tutmuş koşar
Zifiri karanlığı çetin tahammül aşar
Tevekkül eden gönül bil ki hüzünü boşar
Yüreğim hasrentile yarılıyor vallahi.

Kayıp düşler kentine düşünce gârip düşüm
Ne zümrüt ne altınım ,rengi solmuş gümüşüm
Nûnluğumla ansızın vâv'a olan dönüşüm
İhtirâs ihtirâsa sarılıyor vallahi

Yanlızlığımı şimdi savursam gök yüzüne
Bir şişe kızgın kezzap kederin dök yüzüne
Gece'yi öperim de çok şükür gündüzüne
Dünlerim bugünüme darılıyor vallahi

Kâh acıya yanarım kâh gözüne bakarım
Kızgın kömür misâli kül vâktini yakarım
Edilen dûalarda vuslât olur akarım
Hâksızlığın hesabı soruluyor vallahi

Vuslâtı kelam