uryan ayakla
kuş cıvıltıları toplarken sabahın köründen
kaç farklı dilde seslendim
imlası dejenere olmuş cümlelere
imgelere kaç farklı dilde seslendim



yani siz!
mükellef mi idiniz
halef-selef mi
tanıyamadım sizi acıların reçetesinden
yılların çetelesinden tanıyamadım



keşmekeş ine göm beni
serzeniş ine
zira!
ışıklarını açmayı unuttum kız kulesinin
martı çığlıklarını unuttum



hangi ucundan tutsam eteklerinin
elim keleğe değiyor
zehir zembereğe
kim görüntüledi çiğ-demler imiz i
iki de-birler imiz i kim görüntüledi



susalım şimdi;
evcilleşmiş yalnızlığımıza
bizi sahiplenmiş şanssızlığımıza susalım



kim şu çiçekleri sulayan kadın
alnına yazılmış kaderleri acep hangi arsız kokluyor
kaç girdap vebal çıkarmak için
peşkeş çeker meddi-cezir he
kaç mihrap Allah için
tövbelerini devşirir secdeden



bana ne ay in mezar yerinden
elzem inden
namahrem inden bana ne
yetişemem visal ine
resital ine yetişemem
ama çağırırsan gelirim yine imeceler ine
güherçile taşımaya gelirim



zirvanadan mi çıktık
nirvanadan mi
bir sevda ki
yazıldığı gibi okunmuyor