15.12.2017 22:39:49
Hertarafın başka oynar dansöz gibisin,
Dışında fettanlık var, içinde puştluk senin,
Bu kelemun misali kılıktan kılığa girersin,
Özün, sözün, duruşun, iki yüzlü senin.
Kışı, yazı karışık mevsimler gibi zorsun,
Yüreginden gülmüyor bıyık altı süzüyorsun,
Her hareketin anlamsız yapmacık oluyorsun,
Bakışın, dilin, gözün, iki yüzlü senin.
Dokuz kocalı Hürmüz gibi gezer hası elersin,
Milleti bir birine katar özür bile dilemezsin,
Yüze güler ah arkadan ne kuyular kazarsın,
Halin, duruşun, susuşun, iki yüzlü senin.
Arkadan konuşur asar keser vurursun,
Seni meht etmezlerse azar kudurursun,
Üstüne geldilermi binbir yalan uydurursun,
Yürüyüşün, eğriligin, rengin, iki yüzlü senin.
Dünyayı sarmış senin gibi köçekler ne yapsın?
İçinden erkekmi kadınmı çıkar belirsiz sapsın?
Çivisi çıkmış insanlıgın inceldiği yerden kopsun,
Oturuşun, kaşkışın, çilven, iki yüzlü senin.
Ahmet Ali, kime ne demeye hakkın var senin?
İki yüzlü, münafık, fasıkların olduğu iklimdesin,
Kokuşmuş tüm ulvi değerler, sen görmezmisin?
Elin, tutuşun, kamburluğun, iki yüzlü senin.
Ahmet Ali Canbaz 04.12.2017