İNCE UÇLU BİR ŞİİR İSTİYORUM...
10.11.2017 15:24:08
İnce uçlu bir şiir istiyorum:
Hani, en afilisinden
Ve asla da şaibe içermeyecek dizeler ısmarlıyorum
Sana şair… dediğime bakma sen yine de.
Adı batsın sıfatların
Hele ki o kekremsi yalnızlığa inat
Şu şiirleri meze yaptığım bilmem kaçıncı ölümlü gece.
Şimdi demediklerime de kızarsın, sen, şair
Hani, ütüledin kafamı dercesine
İhanet ettiğim kelimeleri de silersin
Bir de hicvine binaen
Üç beş kelam derlersin en acizinden
Kılıf geçirdiğin yalanları görmezden gelip
Giydirirsin de bilip bilmeden.
Sıfatından yoksunsun sen aslında
Hicap ettiklerime methiyeler dizen
Bir garip fanisin işin aslı.
Of’larımı derledim epeydir,
Dememe de bakma sen
Ve yine okumadığın hangi şiirse
Aşka lütfeden
Ya da ela gözden çekmediğin kadarı da
Çekip derinden inceden inceye
Nazire edenlerin de yüzü suyu hürmetine
Derlediğim değil de dertlendiğime inat
Günü asık yüzle karşılayıp
Geceye pusu kuran şu kalemime de
Bin bir sitemle cepken giydirip
Usulca yollandığım hangi şiirse.
Haraç mezat imgeleri sattım da geldim, şair:
Satamadıklarım değil de
Atıfta bulundukları artık hangi metruk hikâyeysem
Yine perdeli gönüllerde
Ben hala sure tadında aşklar ararken
Sonra da kem gözlü büyücülerden kaçıp
Sığınmışken deli yüreğine bir de fıtratımın
Cahil ritmine kapılanlara enikonu kırgın olduğum
Yetmezmiş gibi
Mücbir sebeplerden satıldığım bilmem kaçıncı yaka…
Anladık desen de ne yani;
Çok mu bariz kızgınlığım?
Çok mu da yalanları kundaklayıp
Bin bir şerri bile hayra yorduğum;
Kambersiz düğün misali
Her sayfaya şerh düştüğüm bunca şiiri de
Görmezden gelenlere bin bir surat
Dememden gayri şuurumu yitirdiğim
Bir gaflet bir delalet, dercesine
Kayıplarımın mezarında
Ayıp bir mezar taşına yaslanıp
Ölümü kucaklamak değil de
Hayatı yorgunluğum kadar yordadığım
Sonra da şaibeli bir kelama sığınanları
Gölgelere uğurladığımı beyan ettiğim
Bilmem kaçıncı hecede
Yalın bir aşka kapı açan
Dul yetilerinde kara yüzlü kadınlardan
Anlık sızan öfkelerinden bocaladığı değil de
Tetiklediği ne çok salise
Yine zamandan ırak bir istikamette.
Kardım şair usulca:
Kandım aslında ve kanadım defalarca:
Kiminin kanında
Kiminin kalp ritminde
Belli bir grup değil de
İmgeleri mesken tuttuğum
Aslında tutunduğum yüreklerde
Tutuklu yüreklerin celp ettiği
Ya da soytarı gölgelerde
Aşkların doludizgin riya bildiği.
Sandım şair:
Ben sandım seni
Sonra ben sandım diğerlerini
Ve sandık sandık hüzün biriktirdim
Aklımın ücralarında:
Kimine göre kayıp bilincin
Gözaltında tutulduğu her şiiri
Geceye ısmarlayıp
Ertesi gün görücüye çıkardığım:
Efendim, nerelerdendir şairin yurdu,
Demeyi bile meziyet sandığım bir ufkunda
Sanrılarında kör kütük sarhoş yılgılarında
Anlık bir med-cezir aslında tüm yazdığım:
Hem ölümüne sevdalı
Hem sevdası ömür boyu,
Demeyi meziyet bilip de
Tutuklu kaldığım şunca şiir pazarı…
Uyut beni şair
Aslında uyuduğum değil de uyutulduğumu unutup
Daldığım bodoslama hangi şiirse
Gönül gözümden bile bıkkınım
Biteviye tırtıklanan mutluluğuma
Sahip çıkmak adına yazdığım bunca satırı da
Helal ettim şaire:
Ama şairliğim değil de insanlığıma
Laf edenlere inat
En çok sevdiğime geçer nazım, dercesine,
Sen şair,
Unut dediklerimi
Ve sadece yaz benden habersiz de söylen arkamdan
Hakkım helaldir tüm sevdiklerime.