adaların kokularıyla gel bana
begonvil dudağındaki ateş halkasıyla
gemilerin sıradışı yolcusu gel gel artık
loş ışıklar limanından tutkulu hazlarla

adaların kokularıyla gel bana
deniz o senfonik şarkı
kuytu limanlarda erimiş ayışığı
mehtabın uzun yaz gecelerine yeten aydınlığı
adalardan yağmur kokan sonbaharlarla gel bana

ayışığı limanlarından aşklar kanatlanıp gittiler
saçlarında çiğ gözlerinde meltem ellerinde meduzalar
yel değirmenleri ıslık çalıyor rüzgarlara
mavi kuş biriktirmiş derinlerde hüzünlü sesini
kağıt gemiler yol alıyor çiçek kokularıyla
tramplen atlar çağıdır çağ şimdi
adalardan düşünü denizlere pay eden martılarla gel bana

seni dolunayda aya yorgi önünde bekliyor olacağım
manastırların felçli güvercinleriyle
belki bir rum yetimhanesinde öleceğim
semaverde çay kokusu masamızda gelecek güzel günlere inancın şiirleri
yokluğun beyaz bir kelebek boş bir fayton
mor salkımlı duvarlarn suskunluğu
tenha bir köşkün ürpertisi

gemilerin sıradışı yolcusu uğra lütfen deniz kulübüne
renkli çakıl taşları biriktiririm yeniden sana
adalar postasından mektuplar okurum
mevsim yağmur mevsimi seyrü sefain
hicazkar bir şarkı gibi yaşadım seni manastırlarda
yağmuru haber veren kuşlar
kapandı birer birer çocukluğumun sinemaları

şimdi atların gözlerindeki yası sana nasıl anlatmalı

Ömriye KARATAŞ
24.10.2017
Büyükada
FOTOĞRAF:
http://acupofcaffein.blogspot.com.tr/2011/09/begonvil-buyukada.html sitesinden alınmıştır.