Benim gidişlerim hep uzaklaraydı .
Lakin budala gönlüm  hep yaramazlık yapardı .
Sanki oyuncağı elinden çalınmış çocuk gibi
Hatırladıkça  durmadan göz yaşı döker ya
O korkuyla kime sığınır .
Kime gidenin ardı peşinde koşar .
Kimsen olmasa da 
Elinde tutup umut veren olmaz ya
Yürek aklı devirip dünya niye böyle der ya
Ölümü isteyip sıtmaya yakalatır ya
Ölmeyi beceremeyen
Göğsü kafesindeki boşlukta yaşar.

Yaşamak huzurla nefes almak değil mi ?
Ya tutsak yüreği düğümle bağlayan gelecek
Kurtulmak ölüm sehpasındaki  sandalyede
Bir mucize gerçekleşmesini bekleyeceksin
Uzun  sürer içindeki  değersiz sevgiyi bilmek

Yok yere
Ölenler nasıl kavuşur  yüreğinde bilir misin?
Bitmeyen sevgiyi sonsuzluğa iterek
Sonu olmayan bir gökyüzü altında seyrederek
Salıncaklar kuracak 2 kişilik ama hepyek
Sorular düşer aklın çukurunda bilmeyerek
Çıkmaya çalıştıkça derine gömülerek
Bol sevgi hürmetine gemiler devirerek
Okyanusta  çiğ damlaları gibi cisiliyerek
kaptanı olduğu  gemi batarken kefeni giyerek
Sokağında davullar çalarken mutlu olmasını dilerek
Sonunda  hüznü sizde bilebilir misiniz  diyerek
Mutluymuşuz  gibi görünerek
Aşkı  bahane ederek sevgiyi yok ederek
Gülleri dalından güzelken şüpheyle bakarak
Ama yanlışları yaparken istemeyerek 
Mutluğu olmayı  düşünen
Yalan rüzgarın  yalancı yüzük diyerek
Hatırladıkça dünyalarında kendilerini kusursuz
Görerek
Azizim bırak yalan duymayı sen sevgiliyi gördükçe
Aklın başına geldiğine benim aklım almıyor.
Hatalar beni sana çerken yalanlar itiyor
Uzak masalların sonu vardır ya
ama hep pişmanlık
Karşılıksız seven  ama sevilmeyen masum çocuk var ya
Yağındaki tokadın izi hep kalır ya
Masumca  yalanlar  ama içinde koparılan aşklar var ya
Sevdalar var ya
Suskun mahcup  ama sevgiye ac insanlar ya
Sevgi  sınırında  yaşadığını sanan aslında kaybolan ya
Hatırladıkça dünyalarında kendilerini kusursuz gören var ya
Ateş düştüğü yeri yakar ya
Ecel telleri döktüğümüz bu fani dünyada
Kusursuzca yanmak düşer payımıza
Kapanış sonradan ortaya çıkan pişmanlıklar ya
sürgün olmadan yüreği teslim et sahibine
Sahipsiz olan sahibini ömür boyu bilmez

Celal AYDIN