MAHZUN DURMA, ÖLÜRÜM YÂR...
10.8.2017 00:16:21
[ italik ]
Göçmen kuşum kanat çırptı, uçtu uçacak,
Yine hasret, yine gurbet; gönül dağlarım.
Yürek ateş, gönül gamlı, hep yetim kucak,
Geçiverdi, bitiverdi mutlu çağlarım...
Çınlıyor hep kulağımda hazin bir vedâ,
Yâr, şimdiden bakışların söyler elvedâ.
Mahzun durma, ölürüm yâr, bu nasıl edâ?
Yine hasret düştü bana, yanar ağlarım...
Benim sevgim öyle derin, anlatamam ki,
Mızrap sendin, sazım kırık, inletemem ki,
Bu gönlüme söz geçmiyor, dinletemem ki,
Çâresizim, hep ağlayıp, kara bağlarım...
Gel sevdiğim, sokul bana, sarıl boynuma,
Sensin diye, hasretini sardım koynuma,
Özlemedim dersem sakın gelme oynuma,
İçimdesin, bir adımdır yüksek dağlarım...
Hâlenur Kor
Tomurcuğum, gülücüğüm, küçücüğüm, bebeğim,
Gül dudaklım, gül kokulum, gül yürekli meleğim,
Hayâl gözlüm, sevdâ bakan sevdiceğim, sevdiğim,
Yağmur damlam, gün ışığım, can suyumsun sen benim...
Saçlarından yıldızları topladığım sevgili,
Hançer gibi yüreğime sapladığım sevgili,
Karanfiller, yaseminler, leylâklarla bezeli
Sînesinde her çiçeği kokladığım sevgili...
Kış güneşim, bahar yelim, yaz mehtâbım, güz gülüm,
Dört mevsimim, kaderimi sevdâsında ördüğüm,
Yaşamımın tüm tadını gözlerinde gördüğüm,
Sen, alnımın yazısında o çözülmez kördüğüm...
Gel, sarıl da boynuma, sarmaşığım ol benim,
Özlediğim gecelerde ay ışığım ol benim.
İşte açtım kollarımı, gel, canıma dol benim,
Bırak bizden gayrısını, yalnız benim ol, benim...
Ünal Beşkese