24.7.2017 03:59:43
Saat sabahın altısına çeyrek vardı
Kınalı ada vapuruna deniz kokusuyla binmiştim
Suyu okşaya okşaya gidiyorduk
Ne muhteşem süzülüyordu bir bilseniz
Sabahın karanlık saatleriydi
Üçümüz de yalnızdık
Ben gemi ve kaptan
Ya da ben öyle zannediyordum
Sabırsızlıkla şafağın güneşe
Teslim olmasını bekliyordum
Henüz uyanan martıların sesini
Yüreğim boş gözlerim kapalı dinliyordum
Ve nihayet karanlık yerini
Yıldızların rengi alıyordu
Güneş henüz ısınmamıştı ki
Ağır adımlarla geminin huzurunu kaçıran
birinin geldiğini fark ettim
Gözlerimi açmak istemiyordum
Çünkü huzur sanki yanı başımdaydı
Ve içime giriyorcasına hülyalara dalmıştım
Birden zarif bir ses işittim
Sesin sahibi bir kadındı
"ne güzel bir sabah değil mi? Dedi
Gözleri mi açmamıştım ki, ses devam etti..
"martıların rızkını veren Rab-bın selamı üstüne olsun"dedi
Sanki bir an martıların çığlıkları
Şimşeğin gürültüsüyle çarpıştı beynimde
Seherden kurtulmuş sabahın Rab-bını anan
kadını merakla
Gözlerimi açtım ve başımı çevirdim
Yüzünde gördüğüm ilk şey gözleriydi
Martıların gözleri kadar güzel bu gözler
Ondan başkasında olamaz, hatta olmamalıydı da
Bilir misiniz? bir kadın onu yaratanı tanıyorsa
Merhamet ile kuşatılmış yüreğini
Taştan duvarlara açtığında
O taşları güneş gören yağlar gibi eritir
İşte o gözler bir kaya parçasına dönen yüreğimi
Sabahın Rab-bının adıyla bir bütün halinde eritti
Bir şiir olan yalnızlığım kadının gözlerinde hapis oldu
Hani utanırsın yanakların kızarır
sanki ruhum al gül bahçelerine döndü
öylesine huzur veriyordu ki yüzündeki tebessüm
Beyaz gülleri andıran yanaklarından öpmemek için
Zor tutuyordum nefsimi
Bu muhteşem kadın ona olan hayranlığımı anladı ki
Oturmak için müsade istedi
Ve hafifçe eğilerek yerleri süsleyen uzun eteğini
hafiften kaldırıp oturdu
Şaşkınlığımı anlamaması için nefesimi tutuyordum
Kalp atışlarım hızlanmıştı
İçimden...
'sus yüreğim' demek geçti.
O gözler ummanda hafif bir dalgınlık halindeyken
Başını yavaşça çevirip yüzüme baktı
ve nihayet o küçük ve zarif ellerini uzatarak
'ben Gülizar' dedi
İsmini duyar duymaz yüreğime bir ok saplandı sanki
Bu ok kanatan cinsten değildi
Sanki sevmesini öğretiyorcasına girdi yüreğime
Katılaşmış yüreğimin eridiğini hissediyordum
Bir şeyler kopuyordu sanki içimde
Gülizar şöyle devam etti
'bu şehirde ismimi öğrenen ilk kişisiniz
Gemi boş gidiyor adaya fakat
Yüreğim de tanımadığım bir çoşku var'
Gülizar tatlı bir tebessümden sonra şöyle devam etti
'sanırım ilk defa vapura biniyorum ondan olsa gerek
Deniz kokusunu kıyıdan içime çekerdim hep
Şimdi ise hiç tanımadığım birinin yanında ve
Denizin tam ortasında ilk defa bindiğim vapurla
Deniz dolduruyorum içime
Bir yandan da huzur'
Ben hayranlıkla gözlerini uzaklara dikmiş bu kadının
Adını henüz duymuş olmama rağmen
Sözlerini kalbim çarpa çarpa neden dinliyordum
Hiç böyle olmamıştım
Yanlışlıkla eli elime değse kalpten gidecekmişim gibi hissediyordum
Ben hiç aşık olmamıştım acaba aşk mıydı bu
Aşk nedir?
Sadece kalp çarpıntısından ibaret bir şey olmamalıydı
Bir yandan da serinlik vermeliydi yüreğime
Ruhum özgür olmalıydı
Bir yandan da tutsak
Evet evet tam da böyle hissediyordum
Gülizar, birden bana dönerek..
'senin bir ismin var mı'? diye sordu.
neye uğradığı şaşırdım bir an
ilk defa bir kadın ismimi bu kadar samimi ve içten soruyordu.
1. bölüm sonu...
devam edecektir saygılarımla
ferit karasu