Biraz elâ kahverengi, bakışı ömür gözlerin
Ruh ikizi, gönül dengi, tutuşan kömür gözlerin

Nesine benzer nesine, uyandım bülbül sesine
Gülümün gül sinesine, ay gerdanda mür gözlerin

Hasbahçenin has köşesi, hem bahar hem yaz köşesi
Sensiz keder kış köşesi, suyla sil süpür gözlerin

Hem ahirim hem ezelim, gel ikimiz bir gezelim
Benim kahveci güzelim, bir cezveye sür gözlerin

Aya baktım güne baktım, sensiz ne çok boyun büktüm
Dağda yaban gülü koktum, ay yüzünde nur gözlerin

Gözünde ne çok yıldız var, göğe baksam içim sızlar
Ah sizi gidi gidi kızlar, bakar/kör eder gözlerin

Yıldızlı bir baştacım var, yüreğimde çok acım var
Dikenli gül ağacım var, hem vur hem de kır gözlerin

Coşku, neşesi, elemi, kaş, göz, sürmeli kalemi,
Gördüm büsbütün âlemi; sonsuz aşka kur gözlerin

Şaban Aktaş
21.06.2017 - 17.38
Fotoğraflar: Şaban AKTAŞ
20.06.2017 - ÇOLAKLI - MANAVGAT



KALIN KİTAPLAR


Kocaman kocaman
Kalas gibi kalın kitaplar
Artık okumaya
Ne vakit var ne akıl
İyi ki şiir var;
Kısa yoldan
Özeti uzun hayatın,
Uzun yoldan
Dönüşü yelkenli yatın,
Kuma dönerken çakıl
En iyisi gel sen
Şimdi biraz da
Dalgalı mavilere bak
Benim ile sahile takıl;
Kumlara uzan yat,
Yazılmamış şiir
Okunmamış kitap gibidir
Yaşanmamış hayat...


Şaban Aktaş
21.06.2017