14.6.2017 09:36:38
VATANIM
Sinemde bir gül
Soframda ekmeğim
Ufkum da sıra dağlar
Şah damarımda akan ırmaklarım
Sınır boylarında nöbet tutarken Mehmedim
Bir sam yeli eser
Alır gider soluğunu
Mayalar hürriyetin havasını
Çiçekler açar kuşlar uçar
Anadolu’nun derinliklerine doğru
Derinden bir oh çeker
Bir sessiz çığlık ki
Ana yüreğinden kopup gelen
Güneşi gördüm o sabah
Bana gülüyordu
Elinde ışıktan bir kalem
Pınardan su içen karıncaların
Ağacın gölgesinde dinlenen
Yorgun bir köylünün
Resmini çiziyordu
Bir el uzadı
Kınalı incecik parmaklarıyla
Kopardı kirazı dalından
Kıpkırmızıydı
Bir tat ki sorma
Kıskandırıyordu dudaklarını genç kızın
Vatanım
Sana ne yaptım ki bana inçindin
Ateş oldun bu sabah
Dumanın göğü kapladı
Kara kapkara dumanlar
Bakma bana öyle acı acı
Bu alkışlar benim değil
Feryatlarım
Sessiz feryatlarım
Çatladı ar damarlarım
Köşe başında
Gizli gizli ağlarım
Gece karanlık bir gece
Ayakları uyuşmuş bir yılan
Yalar parmaklarımı
Gözleri kör olmuş bir karınca
Oyar durur kulaklarımı
Ve
Öylece ben
Beklerim sabahı
Yusuf Yılmaz