22.11.2017 11:25:54
OSMAN
Hayır Osman hayır
sen bu kadar budala değilsin
o kadının
ne mal olduğunu bile bile
bunca olumsuzluklara rağmen direniyorsun
nasıl da herşeyi böyle kabulleniyorsun
helalinden
bir lokma ekmeğe doğradığın kanı
kızılcık şerbetine içtiğin bardağı kutsa
miden bulandıysa
kus ve dön hayata Osman
gel de
sıkarak hayatı
alma dişlerinden hıncını
kov gitsin
düşürme payına kaderin acımasız yanını Osman
Osman
ihanete perde aralayan bir film düşün
sararak başa kareleri
seyret Cemil’i
Murat’ı
ve diğerlerini
varsay ki Brütüs’ü ihanet doğuruyor
bir kez daha seyret Sezar’ı
Zerdüşti bir mantıkla düşün Osman
ki dostunum ben senin
Romen Diyojen
Sokrates
ya da Aristo ol dinle beni Osman
Kristof Kolomb gibi dünyayı yeniden keşfe çık
göreceksin her durakta
bir Cemil
bir Murat
bir İbrahim
bir İsmail
Yusuf gibilerin aşka kurduğu kumdan kalelerin
bir imbad sonrası yıkıldığını Osman
belki bir deltada göreceksin kirlenmişliği
ve
hayatını adadığın kadının
günahlarıyla Ganj’ı bulandırdığını
sana ihanetiyle imtihanı tamamladığını Osman
o kadın ki sana
defalarca boyunun ölçüsünü aldırdığını anla Osman
öğrendikçe hayatın gerçek yüzünü
yönsüz
yöresiz
izsiz bir coğrafyada
yazdığı şiirlerii dahi nefrete
seninse nefretin şiirlere düşecek bir vurgun sonrası Osman
ve
Montaigne denemelerinde işleyecek
bir umudun daha çalınmışlığını
Efkan ÖTGÜN
Bazen şiirler yaşamın özü olur! bazen ise, ütopya. Lakin şairler satırarasına nakşeder vermek istediği mesajı. Alır elbet üstüne birileri. Ya da kim bilir, kendini ta metnin içinde bulur![ italik ]