12.3.2018 17:50:57
Işıkları kim yaktı?
Bitti mi o fantastik film...
Yıkıldı mı o firuze Tac Mahal
Bitti mi o tılsımlı rüya
Kanatları aşk kokan o Anka
Artık inmez mi? Kaf dağından suya...
Bu kadar mıydı görüp görebileceğim
Ayaklarım yerden kesilip te, artık bulutlara değmeyecek mi başım
Kapandı mı, o kan kırmızı kadife perde
Karışmayacak mı nefesim…
Abı-Hayat nefesine
Rüzgarın esmeyecek, yağmurun yağmayacak mı çölüme
Bebeğini terk eden çaresiz bir annenin kundağa bıraktığı o malum not gibi
Kendini bırakıp ta içimde, gidecek misin?
O Babil kadar ihtişamlı
İstanbul kadar tarih kokan şehrine
Zigguratların karanlığına gömüpte gülüşünü
Yüzünü kendinden bile gizleyen
O yaban
O esmer kızlar gibi
Kara peçe mi örteceksin?
Kız oğlan kız yüzüne
Kolunda yırtıcı kuşlarla dolaşan çöl bedevileri gibi
Kuşlarıma dar mı edeceksin gökyüzünü
Kan içici eşkıyalar gibi korkumu salacaksın üstüme
Ben tutmayayım diye, pusu mu kuracaksın ellerine
Hendek mi kazacaksın, dudaklarından boynuna giden yola
Saçlarına dipsiz uçurumlar sürüp...
Mayın mı döşeyeceksin, dokunmaya kıyamadığım tenine
Söyle, kokunu bana getiren rüzgarı vuracak mısın?
Yoksa kovacak mısın denizlerinden, mülteci bir martıyı kovar gibi
Haritalardan sınırlarımı kaldırıp ta, çelme mi atacaksın umutlarıma
Silecek misin, gölgemin üstünden gölgeni
Babası... Etek giyen kahpeler tarafından şehit edilmiş
Gözleri öfke dolu...
Gözleri acı dolu...
O boynu bükük çocuklar gibi
Yetim mi bırakacaksın şiirlerimi...
Kınalı kuzular gibi sevdama, sırtlan gibi saldırıp
Ağlatacak mısın, düş ülkemi