Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena

Web Zaman Damgası



"Uzun Hava" isimli şiir 28.8.2019 23:11:28 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında
Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir.
Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.


Şiiri Görmek İçin Tıklayın

Uzun Hava
12.3.2018 17:59:59
[ italik ]
“hani birlikte ölecektik
hani birlikte yenecektik ölümü”
[ /italik ]

ı
akşam suları akınca çeşmelerden
flamingo vaveylası içinde
lila bir krizantem bahçesine dönerdi Tuz Gölü
bir hasret köprüsü kurardım, Aksaray Ankara arası
çıkıp bir yükseğe, hem seni bekler
hem seyrederdim o lila çölü


beklemek aşktı bozkırda
beklemek kara sevdaydı
beklemek sabır işi idi
beklemek bir uzun havaydı


bekledikçe kıvrım kıvrım kıvrılırdı yollar
bekledikçe sararırdı uçsuz bucaksız ekin tarlaları
bekledikçe zemheri ye direnirdi ağaçlar


ıı
gelirdin…
cemre gibi düşerdin sulara
yağmur duasında beklenen yağmur gibi gelirdin
şenlenirdi bozkır
sevda kokardı her yer
masallar diyarından gelir gibi gelirdin


gelirdin…
güğümlerini çeşmede bırakır sana koşardı genç kızlar
küçücük çantanda kocaman hediyeler olurdu dul gelinlere
eteğine yapışırdı üstü başı kirli çocuklar
“hoş geldin hoca hanım” diye selamlardı seni
köstek saatli ihtiyar amcalar


ııı
çekilince kendi sessizliğimize, güzelliğin aydınlatırdı kireç duvarları
soluk benizli eşyalara can gelir
o tavus kuşu desenli perdeler neşe ile havalanırdı


önce alevini kısardın o isli lambanın
bir kelebeğin kozasından süzülüşü gibi çıkardın giysilerinden
deniz kabuğu çerçeveli ayna utanır sana bakamazdı
kıvrılıp yatardın erkek omzuma
o yün yer yatağı
mutluluktan ağlardı


bir bozkır dinginliğine bürünürdü evimiz
Neşet Ertaş dinlerdik transistörlü radyomuzda
İç güveysinden hallice idi halimiz


ıv
şimdi o mistik köyden ve senden çok uzaktayım
kaç zaman oldu bir uzun hava dinlemeyeli
ahh… kaç zaman oldu mezarına gitmeyeli


duyduğuma göre Flamingolar gelmiyormuş artık
Tuz Gölüne
köyün dul gelinleri bir kez daha karalar bağlamış
hala seni soruyormuş çocuklar
o kerpiç köy evleri hala yasını tutarmış


yıkılırken Aksaray Ankara arası kurduğum köprüler
yaslıyorum başımı bir uzun havaya
küskün bir dağ gibi susuyorum
seni alan Azraile engel olamadığım gibi
engel olamıyorum gözyaşlarıma


seni gömdüğüm gibi kara toprağa
gömülüyorum derin bir suskunluğa.




© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL