13.1.2019 15:53:10
eylülde bitti
sanki bir yere yetişecek gibi telaşla geçti gitti yaz
artık rüzgar sesini fısıldamıyor
senin kokun yok
ilk yağmurların toprak kokusunda
çoktandır ismin geçmiyor ne şiirde, ne şarkıda
ağaçların kim bilir nereye yaprak döküyor
gidilmesi yasak bir ülke
yüzülmesi sakıncalı bir denizsin
adın yok
haritalarda
belki geliriz diye yan yana,
gölgene bile barikat kurulmuş
duvarlar örülmüş teninin sınırlarına
omuz başların dikenli tellerle çevrili
ben okşamayım diye nöbetçiler dikilmiş saçlarına
ebruli dudaklarından öperim diye
mayın döşenmiş rüyalarına
k
o
r
k
m
a
gururmuş sabırmış ayaklar altına alıp
gelmem artık kapına
Kızılırmak gibi döne döne sana akamam
seni içimde bir yerlere sakladım
şimdi sen bile aç desen kapısını
açamam
ürkek ceylan gibi tedirgin bakma resimlerde
bu şehrin meydanlarında recm etseler de beni
yine de senin adını vermem
işgal edilmiş bir ülke gibi yağmalasa da beni kadınlar
senden başka bir kadını sevemem
kimse bilmeyecek
dişimden tırnağımdan artırıp ta seni sevdiğimi
bir kaya sarmaşığı gibi sana sarılıp
künyeme adını yazdığımı
kimse bilmeyecek
biz öpüşürken bu şehrin bütün sokaklarının komaya girdiğini
tunçtan bir heykelim artık aşka
en baba sevdaya bile, yerimden kımıldamam
tuz bastım yaralarıma
sen vursan bile kanamam