27.3.2018 18:45:34
şimdi bir otel resepsiyonun da
“maalesef boş odamız kalmadı” hayal kırıklığıyım
gecenin kem gözleri
topuğundan vurdu düşlerimi
eşini kaybetmiş bir çorap yalnızlığıyım
zifir uykusuzum
gemisi karaya vurmuş korsanlar gibi
mesken tutup sahili
ay ışığında
yıldız yorgan yatma vakti şimdi
gece soğuk
gece kibirli
ahh şimdi yanımda olsan
kılıçla kın gibi sarılsak birbirimize
hasedinden çatır çatır çatlasa bu çöl artığı kasaba
o tatlı uykusundan uyandırsan dudaklarını
öpüşsek ıpıslak
bütün sokaklar komaya girse
ama yoksun
yarında olmayacaksın ertesi günde
şimdi kim bilir hangi yatak güzelleşiyor
yastığa dağılmış saçlarınla
hangi soğuk teni ısıtıyorsun
o kadınsı dokunuşlarınla
belki bir hastane odasında
anne olmayı bekliyorsun
heyecanla
beklide bir cenazedesin
şimdi nasıl da yakışmıştır
siyahlar sana
hala en sevdiğim yol arkadaşım sensin
yalnız seninle çıkıyorum uzun yolculuklara
kolumda sen oluyorsun her gurbetten dönüşümde
bavulum hep senli anılarla tıka basa
yada beni karşılayan hep sensin sılaya gelişimde
senden başka bir şey almıyorum üstüme
hayalin ısıtıyor beni zemheride bile
karanlık mahzenlerde yanan isli meşaleler gibi
ışığın hiç sönmüyor ki içimde
ayrıldık diye
k
ü
s
m
e
k
m
i
deme öyle
toprak küser mi hiç
gelinciğine