11.7.2017 19:42:55
Dağınık gençliğimin
yeminlerini hatırlıyorum
yasamın mavi ucunda.
Gecenin düşler üşüten bir vaktinde,
tüm şehir uyurken,
gönlüm ateşinde
tutunmuşluğum yok halbuki
Bıraksam da gitse
külüne doğru dağın,
ovanın, suyu
Vaktinde yeşermeyi unutmuş topraktanım
Gönlüm ateşi suya kırıyor külünü
Ağlamak düşüyor yakama,
Bir devinim asıyorum türküme,
Yalnızlık bu ya
neresinden tutsam acıyor yaram
Delikanlı bir şiir yazıp
yokluğuna hibe etsem
Baş ucumdaki gözlerine
sızsam sessiz usulca
Sesine sarılıp bu yalnızlığı terk etsem
Uzaklarda bir yerde
hayal kurmak ne de güzel olurdu.
Dilime düşse yağmur,
çatlağından ayrılığın türküler sızarken
Bitmez bir vuslatın tedirginliğini çizsem
ömürün bu esir rüzgarına.
Göğsümde kırık çiçeklerin ayrılığı
ateşini sırtlamış
günahlarımın kırık çarkında
Kağıdın ve yalnızlığın
bana ayırdığı dilsiz boşluğa
Keşkelere boğulmuş cümleleri yazsam...
A.ALKIS