Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld

Web Zaman Damgası



"Mor Beyaz- ÖYKÜ" isimli şiir 9.1.2024 10:32:40 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında
Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir.
Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.


Şiiri Görmek İçin Tıklayın

Mor Beyaz- ÖYKÜ
16.8.2017 14:57:26
Beton birleşim aralığından çıkan cılız bir fide ofise giriş çıkışımda ne olur beni bu daracık

alandan kurtar, toprağım suyum kıt gelişemiyorum diyordu. Önünden her geçişimde bu sesi duyar

gibi oluyordum. İçinde bulunduğumuz mevsim onu yerinden başka bir yere taşımaya müsait değildi,

ama onu bulunduğu yerden uygun zamanda kurtarmayı kafama koymuştum. Geçici olarak etrafının

toprakla beslenip sulanması için serviste çalışan işçilerden birine, fideyi göstererek beton derzinin

kırılarak etrafının genişletilmesi ve toprakla doldurulmasını söyledim. O gün itina ile gövdesi

etrafındaki beton kırıldı. Yamyassı olan gövdesi hafif esen rüzgarda efil efil sallanıyordu. Kırılan

betonun yerine toprak doldurularak sıkıştırıldı, çepeçevre çıtalarla koruma altına aldı. O yaz su ve

gübresi takviyesi ile gözle görülür gelişme kaydetti.

Bir yıl sonra;

Nisan başında fideyi yerinden sökerek fabrika girişi bordür taşları ile çevrili refüje diktik.

Gözümüz üzerindeydi. Tahmin ederim rüzgarın sürüklediği ya da karganın düşürdüğü dut tanesi derz

boşluğuna düşerek orada çaresiz filizlenmiş böyle toprağı bol bahçıvan gözetiminde olacağını hayal

bile etmemişti.

O yıl sonuna doğru orta yaşlarda bir işçi fidenin iyi cins bir dutla aşılanmasının gerekli

olduğunu, aşı zamanı geçmeden aşılanmasını müsaade edilirse civardaki yakın köyünden cins

dut filizi getirip aşılayabileceğini söyledi. İşçi o hafta sonu köyüne gitti ve hafta başında yanında

getirmiş olduğu iyi cins iki adet dut filizini iki yerinden sahiplendiğimiz dut ağacımıza aşıladı ve ileri

ki yıllarda bir dalı mor bir dalı beyaz dut vereceğini söyledi. Bir yıl sonra yapılan aşıların ikisi de

tuttu. Gövdesinden yükselen aşılı iki ayrı cins dal yaz boyunca gelişti serpildi. İleri ki yıllarda mor

beyaz dut verecekti artık. Bir kaç yıl sonra gövdesi kalınlaşmış dalları güçlenmiş, az da olsa meyve

vermeye başlamıştı. O yıl sonu tayinim çıktı ve oradan istemeyerek ayrıldım.

Beş sonra;

Emekliliğime bir kaç yıl olmuştu, Aylardan haziran ortalarıydı. Daha evvel tayin nedeni ile

ayrılmış olduğum iş yerini görmek geldi içimden. O eski iş yerime gittim ancak tanıdıklarım ya tayin

olmuş yada da benim gibi emekli olmuşlardı. Orada bulunanlardan bir kaç kişi ismimi gıyaben

duyduklarını söylediler. Saat gündüz on iki suları yemek vaktiydi müsaade istedim ama nezaketen

beraber yemek yememiz için ısrarcı oldular. Yemek salonu birinci kattaydı. Cam kenarında

hazırlanan masaya oturduk. Gözüm bir an camekan dışarı takıldı. Bize doğru uzamış dal üzerinde bir

işçinin elinde bulunan kovaya yapraklar arasından dut topladığını gördüm.

Yemeğimizi afiyetle yedik, garsonlar masaya yeni servis açtılar. tabağımıza mor ve beyaz

karışımı dut servis ettiler. İçlerinde kıdemli olan memur arkadaş, ürün kendi ürünümüzdür biraz

evvel işçi arkadaş gördüğünüz gibi işçi arkadaş dalından topladı. Buyurun afiyet olsun dedi.

Tebessüm ederek, ağacı dikenin dikilmesine sebep olanın geçmişlerine rahmet diliyorum dedi.

Yemek sonrası onların mesaisi başlamak üzereydi, teşekkür ederek yanlarından ayrıldım.

Anılarımı tazelemek için dut ağacıma doğru yürüdüm. Gövdesine yaslandım geride kalan o

hüzünlü günlerini ve bu gününü anımsarken gölgesinde bir müddet soluklandım.

Başımı yukarı kaldırdığımda, suya, toprağa, güneşe ve özgürlüğe kavuşmuş olmanın mutluluğu

edasıyla atlas yeşili yaprakları arasından sızan ışığın şavkında mor ve beyaz dutların gülümsediklerini

gördüm. 050216mcicek

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL