Tuncay AKDENİZ
Tüm şiirlerin uç uca eklense...
-Dünya'dan Ay'a kaç milsin Akdeniz?
-Şehirler başına sultan beklense;
-İstanbul gibi bir ilsin Akdeniz.
Ufukları saran nurlu hale mi?
-Zerafetin simgesi, bir hilale mi?
-İlham veren kutlu, sırlı kalemi;
-Arş'ın yedi katı, bilsin Akdeniz!
Nasıl ki Güneş'tir, suda ıslanmaz.
-Nasıl ki mertliktir, zulme yaslanmaz.
-Nasıl ki altındır, asla paslanmaz.
-Çil çil sarı altın, çilsin Akdeniz.
Cana can katan o azametinle,
-Fitneye geçitsiz, eşsiz setinle,
-Gönüller fatihi, muhabettinle;
-Baldan daha tatlı, dilsin Akdeniz
Anla sen yazmazken, hece yastaydı,
-Kafiye ilaçsız, şiir hastaydı,
-Bizlere sunduğun: dostluk, pastaydı:
-Dostlar dilim dilim, dilsin Akdeniz.
Yalnız dürüstlük var senin sözünde.
-Mertlik billûrlaşmış, senin özünde.
-Bu kadar büyütme, beni gözünde:
-Ben karıncaysan sen, filsin Akdeniz
Ayrılıklar varsa, dostun en hassı.
-Benden sana ünvan: Hecenin Ası.
-Tüm zamanların bir şiir dehası,
-Dedikleri Tuncay gilsin Akdeniz.
Kederde sevinçte, neşe gamında,
-Hep güzeli gördün, gönül camında.
-Üstünü örttüğün, dostun damında,
-Suyu sızdırmayan, kilsin Akdeniz.
Demedim mi sana ben? Hakk aşığı...
-Helâl lokmaların, helâl kaşığı...
-Söndürdün gözlerden, hain ışığı.
-Kem göze çekilen, milsin Akdeniz.
En kurak çöllere hep göğüs geren,
-Klimanjoro'dan bir hayat veren,
-Bereketi ile Mısır'a eren:
-Sahranın bağrında, NİLsin Akdeniz.
Nasıl düşman bize tuzak kuracak?
-Sen olmazsan eğer bizi vuracak!
-Akımı kesersen, kalpler duracak;
-Kalplerin içinde, pilsin Akdeniz.
İmdada yetiştin, aydınlık yarın.
-Şiire gülistan sundu, baharın.
-Eleme bürünmüş, bütün dostların;
-Gözyaşını artık, silsin Akdeniz.
Zamana ışıksın. Nur'la dört yanı!
-Kalplere yerleşen şu ortak kanı:
-Sayfan bir Fakülte, sense DEKAN'ı.
-Derslere çağıran, zilsin Akdeniz.
İrfan YILMAZ - 07.11.2006-Tekirdağ.
---------------------------------------------