"Bir kuşun kanadından ağlamaya talipti yüreklerimiz. Aşk'a aşık, sevdaya meyilliydi körpecik sevinçlerimiz. Aşk oldu, acı oldu... Hayat kendi rutinin de işlerken; içimizdekiler şiir oldu, kitap oldu, hikaye oldu..."

Edebiyat dünyasının seçkin isimlerini takip ederek girdiğimiz bu yolda, o zamanlar gelecekte bir gün 'edebiyatçı' olacağımızı tahmin bile etmiyorduk. Önceleri gençlik ateşi ile yazılan şiirler zamanla yerini daha oturaklı ajitasyonlara bırakmıştı. Derken doğaçlama, güncel derken artık serbest vezin ölçüsünde hemen her şeye bir paye atar olmuştuk. Yazıtlarımızın 200'ü aştığı günlerde artık içli ses tonumuzla bunları birer birer seslendirme zamanının geldiğini farkettik. Kendi şiirlerimizden ve üstadlardan seçmelerle yaptığımız 4 ayrı şiir albümü sonrası, ani bir karar ve ilhamla edebiyat dünyası içerisinde yön değişikliği yapıp; daha uzun metrajlı ajitasyonlar yapmaya karar verdik. Bunun adı 'Roman'dı bizim için. Ocak 2013 yılında basımı tamamlanarak yayın hayatına giren Feride isimli romanımızın tanıtım günleri, imza günü organizasyonları ve televizyon söyleşileri derken, bir yanımızda siyasetçi, gazeteci oluverdi birden. Her şey kendiliğinden gelişti yani, kendi akışıyla...

Şimdilerde 'Metafizik Alemler' le ilgili hummalı çalışmamızı yakında roman tadında okurlarımıza sunmanın hazırlığı ve telaşı içerisindeyiz. Yurt genelli bir Sivil Toplum Kuruluşunun 'Yönetici' kadrosunda aktif görev yapmanın yanı sıra gazetelere yazdığımız köşe yazılarımızla 'Gazetecilik' kimliğimizi de devam ettiriyoruz. Halk bize 'Yazar' diyor birde. Teveccüh gösteriyorlar. Yazdığımız doğru... Bazen kitap, bazen şiir, bazen köşe yazısı. Sanırım bu yüzden oluveriyoruz bazen yazar bazen şair, bazen de gazeteci...