1960 yılında Samsun'da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi doğdum şehirde tamamladım. Para yokluğu ama sevgi bolluğu içinde büyüdüm. Şiire lise yıllarında başladım. Halk şiirinden çok etkilendim. Hicvi de çok sevdiğimden o dönemlerde bir çok taşlama yazdım. Zaman zaman serbest şiirler yazdımsa da heceyi hiç bırakmadım. Hayatın ritmini hecede yakaladım sanki. Üniversite yıllarımda toplumsal olaylar üzerine ve duygusal şiirler yazdım. Üniversiteyi bitirdikten sonra 3 yıl Samsun'da haftalık yayımlanan bir gazetenin sanat sayfasını yönettim. Burada her hafta bir şiirimi yayımladım. Çalışma hayatım nedeniyle İstanbul'a yerleştikten sonra bir süre Türkiye Şair ve Yazarlar Derneği Genel Merkezi'nde Yönetim Kurulu üyesi olarak görev aldım. Şiirlerim çeşitli gazete ve dergilerde yayımlandı, radyolarda seslendirildi. Şiirlerimi bir kitapta toplayıp bastırmayı hiç düşünmedim. Okumayı çok severim. Üç binin üzerinde şiir kitabı okudum. Bunların büyük bir bölümünü kütüphanelerde elde ettim. Diğer çoğunluğunu da ikinci el kitapçılardan veya takas yoluyla edindim. Dedim ya yokluk vardı o zamanlar. Şimdi nerde bir şiir kitabı görsem paraya kıyıyorum. Nedeni, insanların az kitap okumasıdır. İnsan emek verip bir kitap çıkarıyor ama kimse gidip almıyor. Kitap yayımlamamamın nedeni de bu zaten. Ayrıca şiiri hiç bir zaman para kazanılacak bir araç olarak görmedim. Bu yüzden bütün yazdıklarım (tabi elimde kalanlar) herkesin ücretsiz erişebileceği kaynaklarda yayımlanmıştır. Çokları gibi günde bilmem kaç tane şiir yazmam. Yazdığım şiir üzerinde haftalarca düşünür, beğenmediğim bir yeri olduğu zaman o şiire kıyarım. Şiirin her türüyle ilgilendim. Ama hecenin büyüsü beni etkisi altına almış olsa gerek, zaman zaman serbest yazsam da hecede karar kılıyorum.

Hayata değişik pencerelerden bakmayı ilke edindim. Hiç bir zaman tek bir yönden bakmamaya gayret ettim. İnsanları kınamak ve onlara kızmak yerine onları anlamaya ve olayları onların gözünden görebilmeye çalıştım. Çok kırılgan bir ruh yapısına sahip olsam da kimseyi kırmadım ve kimseye kırılmadım. Geleneklerime bağlı olduğum kadar çağın gerçeklerini kaçırmadım ve çağın getirdiklerine sırtımı dönmedim. Şiiri hobi olmaktan öte yaşam biçimi olarak gördüm. Onda teselli buldum, gözyaşımı onda döktüm, hırs ve ihtiraslarımı onda törpüledim; direkt anlatamadıklarımı onda anlattım; sevgilerimi onda büyüttüm; güzellikleri onunla ifade ettim; acılarımı ve sevinçlerimi onunla paylaştım. Hayatı şiir gibi yaşayamadımsa da şiirle dillendirmeye gayret ettim hep.

Halen özel bir kuruluşun mali işler müdürlüğünü yürütmekteyim. 2 kız babasıyım.